ezginin günlüğü nün yorumuyla bir başka, bülent ortaçgil ile bir başka olan harika bir parçadır.
hele bir de amelie filminden alınan kesitlerle oluşturulan bir klip ile dinliyorsanız bambaşka oluyor.
masamda incir rakısı, yatağımda ten kokusu
teninle tanışmanın zamanı
teninle konuşmanın zamanı
senin tenin sıcak
benim içimde bir kedi
yumdu gözlerini; 'işteaşk' dedi...
her dinlediğimde hiç incir rakısı içmemiş olmama rağmen canımı çektiren şarkı. normalde cover şarkılar hep ilk ağızdan güzel olduğunu kanıtlar bize. hani kendi içinde güzeldir fekat bir kıyasa gidildiğinde ilki her zaman başkadır. bu şarkı tam aksine, bülent ortaçgil ile nefis olmuş. ezginin günlüğü çok kötü.
parmak uçlarım tanımak istiyor seni
dokunmak istiyor çocuklar gibi
önümde uzayıp aksın bir su gibi
merak ettigim gövden
ateşte çaydanlık, camda yağmur
bahçede ıhlamur
masamda incir rakısı, yatağımda ten kokusu
teninle tanışmanın zamanı
teninle konuşmanın zamanı
senin tenin sıcak
benim içimde bir kedi
yumdu gözlerini: ''işte aşk '' dedi.
hayal kırıklığımın şarkısı da olsa yine de içinde bir şeyler umut etmemi sağlıyor. ne zaman dinlesem inanıyorum geleceğine. bir kere daha bakacağına. yanlışlıkla bile değse parmağın parmağıma, bilirim yetinmeyi. ama;
bu sözleri yazdıran nasıl bir duygu, bu sözler nasıl bir kabiliyetin eseri, bu sözleri yazan nasıl bir insan, diye düşündürten; dinledikçe dinleme hissi uyandıran, incir rakısının, aşkın, ıhlamurun kokusunu en gerçeğinden hissettiren, müthiş şarkı.