tengri

entry90 galeri13
    15.
  1. tanrı kelimesinin evrimleşmeden önceki halidir efendim.
    1 ...
  2. 14.
  3. 13.
  4. 12.
  5. 11.
  6. 10.
  7. tekerlek ile aynı kökten gelen döndüren anlamına gelen sözcük şaşırdınız dimi olsun o kadar.
    2 ...
  8. 9.
  9. 6. nesil bir yazar. sözlüğe hoşgelecektir inşallah.
    0 ...
  10. 8.
  11. kuantum felsefesiyle paralellik gösteren tanrıdır. türklerin tanrısına göre her şeyin bir ruhu vardır ve bu ruh onların varoluşlarındaki özü belirler. ruh canlıdan ayrıldktan sonra başka bir bedene can olmak için ona kendini aktarır. türklerde gelecek nesillere iyi bir yarın bırakma kaygısı bu yüzdendir çünkü gelecek herkesin göreceğidir. öldükten sonra herkes başka bir bedende gelecekte sahip olacaktır.

    islamın allahı ile türklerin tanrısı çokta benzerlik göstermez, türklerdeki tanri islamdaki allah gibi tasvir edilemez, türk tanrısı daha bir ruhsal varlıktır.

    türklerin tanrısı kuantum felsefesindeki enerji anlayışıyla eş değerdir o da beden değiştirir ve her daim yer değiştiren sonsuz bir hıza eşdeğer enerjidir.

    yani fizik kuralları dahilinde kanıtlanabilir.

    edit : nah kanıtlanabilir
    7 ...
  12. 7.
  13. günümüz türkçe'sinde, arapça ilah kökenli allah anlamında kullanılan tanrı sözcüğünün orta asya türkçesindeki kullanım biçimi.

    (bkz: köktengri)

    (bkz: yusuf has hacip)
    (bkz: kutadgu bilig)

    urartuca'daki dengir ya da dingir sözcüğü ile arasındaki ses ve yapı benzerliği dikkati çeker; sonradan tanrı biçimindeki sözcüğe dönüşmüştür.

    bilimin sorularla, dinin inançla doldurduğu alanın orta asya türkçesi'ndeki adı; bilim geliştikçe sorular yanıt bulur, yanıtlar yeni sorular doğurur, alan sonsuz kalmayı sürdürür; bilim geliştikçe inanılan objeler yerden göğe çıkar, soyutlaşır, alan yine sonsuz kalır. yani kimsenin kimseyi suçlamasına gerek yoktur. söz konusu olan sadece alana farklı isimler vermektir; gerisi boşluk, gerisi rastlantı, gerisi sonsuzluk ve herkes haklı!

    yani gerisi ünlü fıkradaki gibi, ondan sonrası hep kaplumbağa! denen şey.

    ünlü fıkra şöyle: tanrı, uzay, sonsuzluk kavramları üzerine bir bilim adamı konferans vermektedir. ön tarafa şirin bir yaşlı bayan oturur. bir ara söz alır ve dünyanın aslında büyük bir kaplumbağanın üstünde durduğunu söyler... bilim adamı, kendinden emin bir kişinin mütevazı gülümsemesiyle yaşlı bayana sorar:
    - peki, hanımefendi, kaplumbağanın ötesinde ne var?

    yaşlı kadın, görmüş geçirmiş insanların kendinden emin gülümsemesiyle yanıtlar:
    - sevgili profesör, beni nereye çekmek istediğinizi biliyorum ama tuzağınıza düşmem çünkü kaplumbağadan sonrası yok, sonrası hep kaplumbağa.
    2 ...
  14. 6.
  15. eski türkçe'de gök anlamına gelir. Gök Tanrı'sı, ya da Gök'ün yüce ruhudur tengri. mö 1500 ve daha eskiden yaşamış türklerin ve moğolların inandığı bir olgu.
    2 ...
  16. 5.
  17. 4.
  18. kelime anlamı "çeviren"miş, feleğin çarkını çeviren. türkler'le ortak kökenleri aleni olan mayalar'ın takviminin de bugün kullandığımız gregoryen takvimden daha az yanılma payına sahip olmasından yola çıkarak, -bu bilgiyi veren arkadaşın da belirttiği gibi- "acaba" diyorum, eski türkler'in dünyanın yuvarlak olduğunu anlaması, dingil vatikan'ın galileo'yu sürgüne gönderdiği dönemlerden çok daha önce olabilir mi?
    6 ...
  19. 3.
  20. 2.
  21. göktürkçe bir sözlük olup tapılan nesneyi göstermektedir. o zamanalr insanlar güneşe aya taptığı için onları işaret eden bu sözcük, günümüzde allahı işaret edebilecek yeterliktedir
    7 ...
  22. 1.
© 2025 uludağ sözlük