istakram'da 16 sadece. orada yeniyim ondan sanırım.
her şey bir anda oldu arkadaşlar, biz de nasıl oldu anlamadık. sizlerin de bildiyi gibi tengir'e karşı zaafım vardı. karşı koyamıyordum buna. deli gibi istiyordum tengir'i.
zira kendisi bilmem kaç yüz tane işçisine ssk ödeyen, maaşlarını gününde veren bir gö... işverendi.
şimdi, maddiyat falan deyip geçmeyin yarın bir gün boşalırsak elinde ne var ne yok alabilir, sağlam bir nafaka bağlatabilirim kendime. tamam aşk meşk hoş şeyler falan ama.
nese yha. bir şeylere sinirlenmiş bu tel aradı beni. numaramı nerden bulmuşsa, "iesta nasılsın, canım çok sıkkın çaylak yedik amk gitti en az 1234 artı oy, 986 fav" diyerek.
"bebeyim, üzülme ben varım seni teselli ederim" dedim "ciddi misin" diyerek beni ofisine davet etti. ticari taksiye binip gittim izmirden bursaya ofisine. baya bi yazdı taksimetre tam on yüz bin milyon lira tuttu amk. taksiciye de vermek zorunda kaldım anlıycağnız.
ama olsundu, bebeyimle tengirişkomla buluşup doğu ekspresinde kompartıman süsleyen insanlar gibi süslediyi, foturafını sadece sözlükte gördüyüm o sikko yazaanesinde onun olacaktım. çoq mutluydum.
gittim kibarca içeri aldı beni. sonra da başını kapıdan uzatıp çevreyi kontrol etti, beni takip eden erkek felan var mı diyerek sanırım. cnm benim. kıskanıyo bildiyin, şapşik yha.
sonra onun oldum yazaanesinde, rüya gibiydi sözlük. biliyor musunuz, böyle iri yarı adamların, badicilerin, kas yığını adamların foturafları ile süslediyi bir bölümü daha var tengirişkomun yazaanesinin, sözlükte hiç paylaşmadığı.
cnm benim. istediyim zaman a olduğumu söyleyince gözlerinde ki ışıltıyı da görmeliydiniz. uzun sözün kısası biz birbirimiz için yaratılmışız sözlük. lütfen qısqanmayın. şimdi de alış veriş yapıyoruz düyün alış verişi ama.
yani evleneceyiz.
"hofff tengir bu ne hal, hiç o eteyin altına gitmiş mi o ayakkabı." evet.
