anne evde yaptığı pudingi kaselere döktükten sonra, tenceredeki kalan pudingi bitirme olayıdır. genellikle anneler pudingi tahta kaşıkla karıştırır ve başka kaşık kirlenmemesi için o kaşığı tencerenin içinde bırakırlar. bu bir nevi "gelin şunu sıyırın" hareketidir. bu anı bekleyen ve genel olarak evin kızı olan kişi, tencereyi kaptığı gibi kaşıkla sıyırmaya başlar. pudingin daha yeni hazırlanmış o sıcak hali kiminin daha çok hoşuna gider..
evde kardeş sayısı iki elin parmaklarıyla ifade ediliyorsa bir hayli zorlaşan eylem. ulan pudingin kendisini yesenize! en küçük benim ve tencereyi sıyırma hakkı benim!
elime sağlık deyip, yapılan pudingin tadına ilk yapan kişinin bakması eylemidir. kaşıkla değil de parmakla yapıldığı zaman daha bir zevklidir. ama, tadından parmaklarınızı bile yemenize neden olabilir.
evde kardeşler arasında kavga sebebi.
-hain dana benden önce davranmış...
+haha ne sandın sıpa annemle işbirliği yaptım.
-nasıl yaptın onu abla?
+çok basit salounun toz almasına işi bağladık.
tencereden çıkan 10 kase pudinge dahi değişmeyeceğim lezzeti tatmak için kokusunu duyduğum anda mutfağa koşup puding tenceresini kapıp yaptığım eylemdir. hele bir de çikolatalıysa, hafif yanık o tad eşsizdir, ağza layıktır.
danone'den bile alınamayan eşsiz tat. belki de o an için az olmasındandır. belki de anne sevgisinin danone'nin müşteri sevgisinden yüksek oluşundandır.
ne pudingi arkadaş! biz buzdolabındaki salçadan barnağımızla bir gıdım sıyırtıyoz aha bizim pundigimiz, şeklinde yersiz bir fakir edebiyatı yapmaya teşvik eden, aslında sadece pudingin değil tencere dibinde kalan herhangi bir şeyi sıyırmanın büyük haz verebileceğini açıklayan durum.
tencerede puding bırakmayacak kadar ekonomist olan annenin, çocuğunun ağzı burnu çikolataya bulanmış, zevkten dörtköşe olmuş halini görmek için, tencere dibinde özellikle bıraktığı pudingin, keyif içinde sıyırılmasıdır.