Gazetecinin tencereyle, tavayla, kornalarla yapılan eylemler hakkında ne düşünüyorsunuz sorusuna başbakanın verdiği cevap. resmen umursamıyor, ayıptır.
ahahahahahagahfaghahadhaa... demokratik bireysel ayar verme hakkını kullanmış..
ya rte arada sapıtıyosun falan ama sırf şu aforizmaların yüzünden bile seviyorum seni hınzır...
balkondan belden yukarısı sarkan, gece 10 da (evet gece 10 da) genelde kadınların katıldığı eyleme verilmiş tepki.
doğrdur, bu tipler cumhuriyet mitinglerinde de bu sefer pis geliyoruz diye ortalığı ayaga kaldırmış, çok pis göt olup cumhuriyet halk partisi kadın kolları geleneksel pilav günü şenliğinde pilav yemişlerdir.
normalde tencere tava ile aç olan kimseler eylem yaparlar. ülkemizde daha çok gürültü yapmak, çevreyi rahatsız etmek için çevrecilerin yaptıkları eylemlerdir. malum gezi parkında 15 ağacı kurtarmak için, onlarca araç, otobüs aleve erildi. her taraf yakıldı yıkıldı. çok mu çok çevreciyiz, nedir (!)
diktatörler tarafından halkın tepkisine yapılan yaklaşım.
ülkemizde olabilir mi?
tabi ki, hayır.
burası, demokrasinin mutasyona uğramış şekli(ileri demokrasi) ile idare edildiği için hiçbir liderin asla yaklaşımı bu şekilde olamaz.
darbe döneminde de aynı nakaratı tutturan darbeci chp güruhuna verilmiş tarihi bir ayardır.
o zamanlarda böyle olmuştu. anlaşılan kendini geliştirme güçlüğü çekiyor postalcılarımız.
Başbakan'ın hava civa dediği ama yine de en çok rahatsız olduğu eylem biçimidir. Başbakan'ın can sıkıntısını anlayabilmek için şöyle de bir yazısını yazmış bulunuyorum. http://doganozcan.blogspo...ayetci-basbakann-can.html
dünyanın en saçma düşüncelerine sahip başbakanı k(oy)unlarını kaybetmemek için kuyruğu dik tutmak ve eylemleri aşağılamaya çalışmakla meşgulken sarf ettiği sözümsü. ancak bir taraflarının tutuştuğu, tüm insanlık tarafından görülmüş ve ko(y)unları tarafından hissedilmiştir.
Misal vermek gerekirse; bir insan birine veya bir şeylere gücü yetmeyeceğini anlayınca silaha sarılır değil mi? Palalıları gördünüz mü? akepe gençlik! kolları başkanlarının çivili sopalar, demir coplar, meşe odunlarıyla saldırdıklarını da gördünüz değil mi? Peki bunları sahaya süren kim? bizzat yüzde ellinin başbakanı. Bu adam yeryüzü yaratıldı yaratılalı görülmemiş bir hain, ülkeyi parçalamaya kalkan bir hain hem de. heryerde bop eşbaşkanıyım diyerek gezen ve kameralar önünde bunu defaat ile tekrar eden başbakan, daha sonra "başbakan bop eş başkanıdır" haberini yapan gazeteciyi dava ediyor ve dava gerekçesi; "bop eş başkanlığı vatan hainliğidir" diyor. Bu kadar gözü kör toplum varken de tabii ki "tencere tava, hep aynı hava" söylemine şak şak yaparlar bu cumhuriyetin kuruluş döneminde meclisi lağvetmek derdindeki sarıklıların torunları.
Unutmayın "vatan haini birinin yüzyıl sonraki torununda dahi bu özelliği gözlenir". Örn: Bülent Arınç.