sanırsın uçak, o abartı egzos o camlar filmliyken ne havaliydi. el freni kalkıkken ışıklarda fren yapıp birden gaza kökleyince ortaya çıkan raks... off duygulandım.
daha fazla elektronik aksamı olduğundan aile toplantılarında bile o araba konuşulurdu.
bizim bi haydar amca vardı antalyada o araba alınmaz diyordu. sebebide yazın sıcak ve nemi arabanın elektroniğini bozuyormuş. bu arada haydar amca makine mühendisi falan değildi pimapenciydi.
peder beyle tee osmaniyede adanaya gidip fiat bayiisinden sxak modeline bakmisligimiz olan araba. sagina baktik soluna baktik lan allahim elli kere soylenmis ama bir kere daha soyleyeyim amuyyim arabanin konsol startrek lan. isikli misikli oynuyo devir arttikca felan aklim ziplamisti ta ki babam bi boka yaramaz lan bu teneke gibi hem zaten fiattan arabami alinir siktir et diyene kadar... orda forda gecip turkiyeden yeni siparis almaya baslayan ford escorta bakmistik. hah demisti babam ford iyidir. 3 ay araba bekledik amnoyim gelecek diye * . sonralardan niye tempra almadikki la baba diye sordugumda oglum temprayla escortu kafa kafaya sok tempranin arkasindan cikarsin ne temprasi amk demisti.
doğru bir durumdur. ilk gördüğümde hayran hayran seyretmiştik. en son çorluda sanayide 3000 tl ver götür deyince anılar canlandı tabi ki. buna ilave bmw nin ilk uzay kasasını görünce buna binmek nasıl bir duygudur. çok pahalıdır biz hiç bir zaman alamayız demiştim. şimdi 10 000 piyasada dolu yüzüne bakmıyoruz. zaman işte. birde jipler var ona girmeyeyim.
hala bmw 3.16 ile kapışabilir kendileri. gerçekten fiat'ın yaptığı nadide arabalardan. otogaz taktırılmaması gereken arabadır. gene çok yakar ve verimi de düşer hiç bir boka yaramaz kısacası.
asfalt yolda aracın içine ses girmezdi. camlar otomatikti. şasi yağmur damlası diye birşey, hidrolik direksiyonlu, göstergesinede bakınca uzay gemisi gibi gelirdi.
çocukken direksiyon başına geçer hayali yolculuklar yapardık temprayla.
bir nevi, tekrar yaşadığımız günlerdir. bu sefer tempraya değil başka arabalara. düşünürüm her zaman. altımdaki araba 2000 model ama bir zamanlar bu arabaya deli olanlar da vardı. hasiktir lan şuna bak diyenler ... veya garajda yatan 93 model bi w124 kasa mercedes. o zamanlar sıfır almıştı babam iflas etmeden önce. mercedes piyasada yoktu pek en azından eskişehir'de. görenlerin bir daha dönüp baktığını hatırlıyorum. ama şimdi eski havası kalmadı. gerçi hala w124'ün hastaları var ama...
neyse diyeceğim o ki, sürekli görüp durduğumuz bir mercedes cls 350 var eskişehir caddelerinde. dönüp bir daha bakıyoruz. bunu bir zamanlar bmw 2000 modele yapanları da gördük. şimdi züğürtlerin ellerine düşmüş o dönüp baktığımız araba. kim bilir mercedes cls 350'de 15 yıl sonra bugünün dar paçalı, uzaya kadar uzanan dikik saçları olan gençlerin altında olacak... belki...
yerli arabamız diye yutturmuşlardı bize, "yaptık ulan sonunda başardık" diye sanki babamın fabrikasında yapılmış gibi kasıla kasıla yürürdüm yolda, teheyt be, ne günlermiş, o arabaya dahi binebilme umudumun olmadığı günlermiş o zaman.
sıcağı sıcağına isimli tv programının olduğu yıllardı. eniştem e-5 te ters yöne girip zincirleme kaza yapar ve o muhteşem alet tempra'nın motorunu sağ ön koltuğa oturtarak hafızalarımızda yer eder. ha bi de videoya çekmiştik o programda izlerken. bereket kimseye bişey olmamıştı da gülmekteyiz şimdi. hey gidi günler. meğersem bu aracın motor bloğu komple bırakırmış kendini önden çarpmalarda tabii nereye bırakacağını bilemeyince ön koltuğa oturuvermiş.
çocukluğun ilk dönemlerinde görülen ve o küçücük beynimizde uzay mekiği edasında süzülen arabadır kendisi.mahallede zaten araba sayısı parmakla sayılabilecek kadar.onlar da hacı muratvari arabalar.hiç unutmam, bir komşumuz iş kazası geçirmişti.fabrikasındaki müdür arada ziyarete gelirdi.herifin altında (bkz: toros sw) vardı,ona bile gözlerimizi açıp bakarken birgün mahalleye indi bu uzay mekiğinden bir tane.aman allahım! nasıl bir duygu, nasıl bir heyecan silsilesi! mahalleye misafirliğe gelmişlerdi adamlar.koştuk tabi mahallenin çoluk çocuk ahalisi olarak.nereye mi gidiyoruz? 'tepra( yani tempra, adını bile tam söyleyemiyoruz, hesap et) gelmiş lan uğur, şişşş gökan tepra var lan şerif amcaların evin önünde.hem de alarımlı.oraya gidiyoz lan, hadiii...'
koştuk, gittik 'tepra'nın yanına.inceledik filan aleti.sonra da alarmın sırrını çözdük.arabanın tekerine vurup kaçınca başlıyordu alet cayır cayır ötmeye.en sonunda arabanın sahibi olan 'tepra' götlü herif gelip kapamıştı alarmı, sonra da kovalamıştı bizi gavat.hey gidi tepralı günler hey!