inatla sürdürdüğüm saçma bir gareze özne olmuş yazar. ya koyayım mojoya sokayım exla'a önemli değil de bu adamın ne suçu vardı onu anlamadım. sonradan ısındım ipneye, sevdim keratayı.
kendisine 'hahahahaha', 'hohohohohoh', 'puhahahahaha', 'muhahahaha', 'zuhahahahah', 'asjkdfjslgjl', 'hehehehehe', ve 'swhswhswhswhswh' gibi bilimum gülme efektiyle güldüğüm yazardır.. bildiğin gerçek hayatta böyle gülüyorum odamda.. swhli olan zor oluyor düdük gibi büzüyorsun ağzını..
'ehuheuehuehuehue' diye gülmüyorum bir tek bence çok antipatik..
--spoiler--
babamın tekmeleriyle uyanmıştım.. hemen bu alttan tekmeleri bloke edip, kontr apargatlarla cevap verdim kendisine.. siner gibi olduysa da beklenmedik bir kroşeyle çenemi kırdı.. sonra da: ''haha iyice semirmişsin sen eşşeoğlueşşek hadi gel anangil kahvaltıya bekler..'' dedi..
ben de çenem kırık olduğu için: ''mmmfmfhhehe mfehehe hehenmenekss..'' diye cevap verdim..
babamla çok iyi anlaşırız..
kahvaltıya indiğimde masada annemi, kardeşimi, dalai lama'yı ve büyükannemi gördüm.. takdir edersiniz ki bu kadro beni biraz şaşırttı.. zira büyükannem dalai lama ile kavgalıydı ve onun için bize gelmekten çekinirdi.. ben de ''büyükanneciğim ne iyi ettin de geldin..'' manasında; ''mshshnen gghemnmnsmns glnnn'' dedim.. o da ''iki rekat huzur ver yavşak herif, kime çektin bilmem ki sen.. tipini yediğimin evladı..'' dedi..
dalai lama onayalmazcasına başını iki yana salladı.. büyükannem bunun üzerine ''gücüne mi gitti çükkafa?..'' diye sordu.. dalai lama'nın hakikaten gücüne gitmiş olacak ki birden ağlayarak kendini camdan fırlattı..
neyse ki zemin katta oturuyorduk.. ama tam da pencerenin önünde 40 metrelik bir belediye çukuru varmış..
dalai sizlere ömür anlayacağınız.. yazık oldu..
--spoiler--
sinirliyken kadir inanır, neşeliyken cem yılmaz tadında yazan, alayına ayar veren, yerine göre komiklik, şakalar yapan, genel anlamda ise gayet lezzetli bir insan olan yazar. ben diyim brad pitt, siz diyin josh holloway. karizma o biçim!
sözlük kızlarına selam eder, bahtının açık olmasını temenni ederiz.*
kendisi hakkında söylenecek o kadar çok şey varken, bir düzene sokup entry yazamayınca "çok esaslı bir adam" sandığım; sonra da sanmakla kalmayıp bunu iyice anladığım yazar.
karşı tarafın tek taşımı kendim aldım demesiyle dumur olduğum, cimri olduğuna inanamadığım yazar. insan şu kadarcık bir hediye için kalp kırar mı? kendisine bol bol sabır diliyorum zira az önce gelin kızımızın her yerini gördüm son klibinde...
dünyayı ele geçirme planı özden örnek'in günlüklerinden çıkan yazar.
ele geçen başka belgelere göre de 7 temmuz kıyamet günündeki eylemleri ile adından söz ettirecektir ki, ettirmektedir. bu kıyamate hadise'ye yüzük geçirmekle başlamıştır. bundan sonrası için çeşitli senaryolar göze çarpmaktadır. dünya türk olsun sözünü eyleme geçirecektir. beline kuvvet. -lan bu başka bi şeyde söyleniyodu sanki?- ha pardon gazan mübarek olsun.
yani bunlar kişisel düşüncelerim, otoriter bir yorum için çok sevgili hocam arjen'den görüş almak gerekir. değil mi hocam?
akıllı ve kültürlü bireylerden umudunu kesip seçimini hadiseden yanan kullanan süper yazar. yazık ediyor kendisine, buradan ona sesleniyorum: vazgeç! *
(bkz: uludağ sözlük ten soğuma nedenleri)
haha..
ben bu herifi okuyunca gülüyorum ediyorum, içim bir hayatla doluyor.. diyorum ki, ''n'apıyorum lan ben kucağımda bu devekuşuyla lan?..'' ama bunu dememin templar ile ilgisi yok, zaten diyecektim, normal insan tepkisi.. kim koyduysa..
neyse okuyunca ben bunu, arıyorum hemen angie'yi (jolie), jenny'i (lopez) (ya da aniston, fark yapmaz), yılmaz'ı (morgül), diyorum ki ''kızlar gelin yanıma yılmaz morgül'ü biz oradayız diye sivastopol'a yolladım, onu izleyelim uydudan..''