kibirli aydır. kendini öyle bir beğenir ki tüm çiçeklerini açmıştır. herkesin güzelliklerini görmesini ister artık. herşey artık dünyanın güzelliğinin kendisi olduğunu bilmektedir. kıpır kıpır, hareketli bir aydır.
sümerlerin doğa ve hayatlarındaki çok olayı ona bağladıkları hayali varlık.
üzerine bir sürü hikayeleri vardır.
sümerlerden sonra diğer kültürlerede geçmiş. hıdırellezinde bu temmuz un bir başka versiyonu olduğu kabul edilir.
ne pis bir aymış arkadaş ilk 4 günü bile ağır geliyor insna.
2'sinde katliamı hatırlıyorsun lanet ediyorsun
3'ünde gülerek anıyorsun kemal sunal'ı ama yine de kızıyorsun kadere onca insan varken kötü neden alırsın en iyileri diye
4'ünde hayatının baharında bir çiçek üç beş gereksiz insanın bir kavşağı yapmamasından dolayı ölüp gidiyor bu sefer de küfrediyorsun.
ki bundan sonrası da dolu
5'inde hasan doğan ölmüş
7'sinde rıfat ılgaz
....
yanık bir temmuz akşamında
tütün tüttürürken
uçuşan güdük perdelerimin aralığından
gökyüzünün
parlayan evlatlarını seçmeye çalışırken
bir pazar arabası sesi tıngırdadı sokakta
konular komşular gülüştü
gülmek kolay
ve çok gerçekti
memuri hayatlar yaşanıyordu
hala sepet sarkıtılan
bu eski apartmanlarda
bir uçak geçti. gördüm.
-yüzünü cama dayamış güzel kadın
bulutlarla seviş. ne bakıyorsun öyle?
bir kız iyi akşamlar dedi. duydum.
-iyi akşamlar sana da genç kız.
yanık bir temmuz akşamında
karanlıkta uzanmış
tütün tüttürüyordum
ve hiçbir şey düşünmek istemeden
ve bunların hiçbirini yazmayabilirdim de...
şu kağıt ve şu kalem bir uzanmalık olmasaydı.
iki kulağından birini çalsam duymaz
iki yakasından tutsam çeksem ne
Yorganı oyalı bir küçük mendil bilmez
Aşkı getirsem üstüne sersem ne
Yak bahçemi, ateşe at beni
Baharı bekliyor içimdeki deli
Aşktı, geçti içimizden gördün mü
Karanfiller açmış yakasında
Bu nasıl dünya, kaybedene sordun mu
Korku yazmaz aşkın kitabında
Yak bahçemi, ateşe at beni
Baharı bekliyor içimdeki deli
Kime dönsün bu yaralı turna
Hangi zaman, hangi yurda
Mansur'un canı uykuda, güle dönsün
Bir gün bir ışık düşer geceye
Bir papağan kanat açar
Canların canı uykuda, güle dönsün
Bir düş gördüm, hayra yoran kul yok mu
Aklımı koydum, kaybettim oyunds
Can pazarında kırk gül sattım, çok mu
Birini gördüm yarin yakasında
Yak bahçemi, ateşe at beni
Baharı bekliyor içimdeki deli
tıpkı diğerleri gibi evet evet hemen hepsi gibi mükemmel bir ezginin gunlugu sarkısıdır. sözleri de yukarıdaki gibidir. dinleyiniz dinletiniz efendim.