kırık dökük olanları bile toparlayıp bir köşeye, güzelliklerini hatırlayarak istif etmektir yüreğinin tozlu raflarına.
hani ortaokul yıllarında ki anı defteri gibidir, hep sizledir, hep içinizdedir....
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
dile dökülmeyenin tenhalığında
kaçırılan bakışlarda
gündeliğin başıboş ayrıntılarında
zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha
fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, ratsgele bir ilişki
gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
dile dökülmeyenin tenhalığında
kaçırılan bakışlarda
gündeliğin başıboş ayrıntılarında
zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha
fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, ratsgele bir ilişki
gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan ,
benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
ilk başlarda kalbinizi sıkıştıran, öfkelenmenize, tüm bunlar neden benim başıma geldi diye ağlamanıza neden olan hatıralar.
zaman geçtikçe nefretiniz geçtikçe hatıralar sizi gülümsetmeye başlar.temize çektikçe rahatça nefes almaya başladığınızı hissedersiniz, çünkü zamanla tüm öfkeniz, kinleriniz, üzüntüleriniz akıp giden hatıralar gibi kaybolmuştur.
hayatınızdaki tüm hatıralarınızı sakladığınız birde kutunuz varsa, ara sıra o kutuyu açar anımsarsınız mutlu vakitlerinizi.
bir bahar vakti çiselen yağmurda sıkıca sarıldığınız sevdiğinizi, elinden sıkıca tutup bir sinema köşesine sığınışınızı, ilk sinema biletlerinizi ve bunun gibi yüzlerce güzel anınızı...
eğer yaşanan o kötü anılara temize çekeceksem niye yaşadım ki? iyi ya da kötü onları ben yaşadım demek suretiyle hem kendini hem bütün anılarını kabullenmek en büyük erdemlerden biridir.
