geçtiğimiz yılın 17sinde aralanan yolsuzluk ve rüşvet filminin perdesi pek çoğumuzun başını döndürdü ve döndürmeye devam ediyor.
kalabalıklara düzen getirip adilce yönetmesi için seçilen bir avuç insanın, çoğunluğun hakkını gaspetmesi ne yalnızca bu ülkeye özgü, ne ilk, ne de son.
bal tutan parmağını yalamak isteyen, derya deniz gibi gördüğü devletin malını yememeyi kerizlik olarak gören haramzadelerin haddini bildirecek bir adil düzen sisteminin de var edilmesi gerek ki, bu yüksek rakımda başı dönen çiğ sütle beslenenlere dur denilebilsin.
peki, ya sistem bozulmuşsa, bir avuç temiz insan bu işlevini yitirdiği için küflenmiş adalet çarkını harekete geçirebilir mi, buna gücü yetebilir mi? yolsuzluğu örtüp bastırmak için yasa çıkaran zihniyete dur diyebilir mi?
bunu yapabilen ülkeleri görünce insan ümitleniyor işte. içinde bulunduğumuz an, adaletin çamura bulanmış hali. peki adaleti içine düştüğü bataktan kurtarıp, bir temiz el operasyona başlayamaz mı, hakkı gaspedilen yurdum insanının yüzünü güldüremez mi?
bunu yapabilecek savcıları doğuran analar yok mu bu ülkede? bir di pietro çıkmaz mı bizden?
yargının bağımsız ve tarafsız davranmasının yürüten muktedirler tarafından her türlü ilkel yollarla engellenmesinden dolayı mevcut siyasi koşullarda yapılması imkansız olaydır.
akp'nin iktidardan düşmesinden sonra mevcudiyeti bilinen nice yerli di pietro tarafından yapılması mümkün olabilir.
çünkü memlekette pislik temizliycek temiz bir el yok. hepsi birbirinden hırsız amınakoyim, her kurum her cemaat her grup kendi pisliğini örtmek için diğerlerine bok atma yarışında. pisliğe bulaşmamış temiz el bulun alnımdan indirirsem namerdim.
çünkü bu ülkede haklının güçlülüğü yerine güçlünün haklılığı sistemi var.
parası ve siyasi gücü olanlara yasalar işlemiyor.
2 baklava çalan çocuk 12 yıl hapis yatıyor.
hırsızı sorgulayan savcı sürülüyor, savcı kalp krizi geçiriyor. hırsızın keyfi yerinde. villasına 500bin liralık parke döşüyor.
komşu ülkenin terör örgütüne silah desteği yapılıyor, tırı durduran savcı vatan haini ilan ediliyor.
böyle bir ülkede temiz eller operasyonu yapmaya imkan var mı?
yürütme organı siyasi iktidarın en üst düzey yöneticileri olan bakanların, onların görev verdiği müsteşar ve genel müdürlerin, 'yürütme'yi mecaz anlamıyla içselleştirdiği bir ülkede, temiz eller operasyonu yapılamaz! kendi elleri kirli olan insanlar; nasıl olur da bir temiz eller operasyonuna icazet verebilir ve böylesi bir operasyonu destekleyebilirler?