bi' kere helal süt emmiş olmalı. sonra temiz olmalı di mi ama!
şimdi rüyalar renkli renkli bir tualda cana gelmişken, penceremde birkaç damla gözyaşı nemli camında bi' buğu. bazı lekeleri silsen de çıkmaz demişler. doğru... bütün mesele, aşkın soluğunda yarım kalmış her şeyi yakmak ve her şeyi kül etmek hee, sen ne dersin! hee desem de koparır mısın zincirlerini?
fuşya türbanında açan papatya yanaklarının arasından, kızıl bir gonca dudaklarınla hunharca emerken beni, bu sendeki hırs içimi sömüren şuhtan kapitalist bir düzen sanki. içim rengarenk olurken, dur! biraz sakin ol lütfen. suratına ıslak imza olup nerdeyse patlayacağım.. kusura bakma ama bu zevkten başı dönmüş bilinçsizliğimde kontrol bekleme benden..kara gözlerinde şuh bir ifade..zafer kazanmış zindan gözlerin. zindanının parmaklıkları arasında lekelerim..aile terbiyesinden gelen temizlik anlayışın işte senin sevdiğim üstün bu özelliğin. temizlik için seçtiğin, peçete yerine saçlarının kokusu sinmiş fuşya türbanın.
bu ne biçim naif bir düşünce. bu nasıl temizlik bu nasıl güzel aile terbiyesi, hıı!
+ şaşırtıyorsun beni tatlım.
- hiç sorun değil! ehiehi
