azrail temelin yanına gelir ve kardeş vaktin tamam hadi gidelim der.
temel de uyanık ya yalvarır bana 5 yıl süre ver ondan sonra gel al canımı azrail tamam der temel de kendi kendine pilot olursam beni havada yakalayamaz derken 5yıl sonunda azrail pilot temelin yanına gelir ve vakit doldu gidelim der
temelde şimdi canımı alsan arkada 300 yolcu var onlar ne olacak der
azrail : oglum hepinizi bir araya getirene kadar anam ağladı zaten
temel kütüphaneden çıkmış yolda ilerlerken, karşısına cemal çıkar.
cemal: "o elindeki ne lan temel" der.
temel: aristo "düz mantık" kitabı sen bilmezsin oğlum.
cemal: anlat ki öğrenelim lan.
temel: bak şimdi, senin evinde akvaryum varmı?
cemal: he
temel: o zaman sen balıkları seviyorsun, balıkları seven denizide sever, denizi seven plajı da sever, plajı seven karıları da sever. ozaman sen erkeksin. bak gördünmü düz mantık işte.
cemal kafayı sallar, hemen kütüphaneye koşar, aristo'nun "düz mantık" kitabını alır, yolda dursuna rastlar.
dursun: lan cemal o elindeki ne ki?
cemal : aristo "düz mantık" kitabı sen bilmezsin oğlum.
dursun: anlatta bilelim oğlum.
cemal : bak şimdi, senin evinde akvaryum varmı?
dursun: yoook.
cemal : e o zaman sen ipnesin.
Nasreddin Hoca göle maya çalıyor...Oradan geçen Temel sorar:
-Hocam, ne edeyisun?
-Görmüyor musun?Göle maya çalıyorum.
-Uyy hocam, ne edeceksun o kadar yoğurdi?
temel birgün ölür ve sırat köprüsünden geçmesi istenir
-hadi temel sıra senin geçersen karşısı cennet düşersen aşağısı cehennem.
-geçmeyeceğim
-hadi temel geç
-geçmeyeceğim ula
-geçsene olum
-ula niye geçeyim karşıda babamın bahçeleri mi var niye geçeyim?
temel bir gün uluslararası bilim konferansına katılmış. devasa büyüklükte yuvarlak bir masa ve etrafında her ülkeden oturan bilim adamları varmış. temel'in sağındaki bilim adamı konferansa köpeği co ile gelmiş. temel ile adam arasında co yerde oturmakta iken gaz sancısı başlayan temel zıırt diye osurmuş. adam soluna dönmüş ve
- co
demiş. temel de içinden demiş ki ;
- oo süper valla ben salıyorum adam köpek yaptı sanıyor. rahatım bu gece
on dakika sonra fenalaşmakta olan temel zooort diye tekrar osurmuş.ve adam tekrar:
- cooo
demiş.beş dakika sonra ise temel kendini tutamamış ve zoooartatartaat diye osurunca adam:
- cooooo kaaaaaç adam üstüne sıçacak !! *
temel,oğlu ile gezerken;
-papacuğum,şu camiiyi kim yaptırmış?
-pilmeyrum uşağum.
-papacuğum,ha bu kale kimin eseridur?
-pilmeyrum evladım.
-papacuğum sorularımla canını sıkmayrum ya?
-oda ne demek uşağum.sor sor ki öğrenesin da.
temel ile dursun amerika'ya toplantıya gitmiş.toplantı bittikten sonra grup seks yapalım demişler.sokakatan kadın kiralamışlar,kadını otele getirip,soyunmuşlar, işığı kapatmışlar ve işe girişmişler.
yarım saat sonra temel ışığı açmış,kan ter içinde:
-"uşaum ben bu işten bişi anlamadım."
-"devam et temel.ne güzel işte."yine ışığı kapatmış dursun ve devam etmişler.
yarım saat daha geçmiş.temel ,kan ter içinde yine ışığı açmış:
-"uşaum ben bu işten bişi anlamadım."
-"hadi uşaum zaman kaybetme.devam et."yine ışığı kapatmış dursun.
en sonunda temel dayanamamış:
-"uşaum sabahtan beri 2 meme elliycez diye yediğimiz y....ğın haddi hesabı yok."
Temel'in 8 tane çocugu varmis. Ama hepsi de birbirinden salak, geri zekaliymis.
Temel ve karisi Fadime doktora gitmisler, durumu anlatmislar.
Böyle böyle biz artik çocuk istemiyoruz demisler.
Doktor bunlara 1-2 kutu prezervatif vermis. Nasil kullanilacagini falan
anlatip yollamis.
Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamis.
Temel kara kara düsünmeye baslamis .
Ne yapsak ne etsek diye Fadime
" Dur ben sana dantelden örüvereyim demis."
Ölçüyü falan almis 1-2 gün içinde örmüs.
Aradan 9 ay geçmis. Temel ile Fadime nin 1 çocuklari daha olmus .
Zamanla çocuk büyümüs, 9-10 yaslarina gelmis.
Ama nasil bir çocuk zeki mi zeki, firlama mi firlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor.
Tüm sinavlarda birinci, sporda tüm sehrin en iyisi, köyün en zeki, en atilgan çocugu olmus.
Bir gün Temel kahvede otururken sormuslar.
"Ya Temel senin 9 çocugun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasil oluyor da bu
kadar akilli oluyor? "
Temel gerine gerine cevap vermis.
" Süzme o, süzme..! "
temel birgün otobüse binecektir, lakin paso, bileti yoktur. otobüse biner, herkes bilet atıp, paso gösterip geçmektedir. temel de, belki anlamazlar diye düşünüp evlilik cüzdanını göstermeye karar verir. ilerler, şoföre evlilik cüzdanını gösterir, şoför evlilik cüzdanına bakar, temel'e bakar sonra sinirli bir şekilde, sen onla otobüse değil anca fadime'ye binersin!
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler. Bayağı dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında bir sürü kızılderili görürler, çok korkarlar. Temel Dursun'a Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar der. Temel in sazı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun vaay sen bunları sadece bir sazla kaçırttın o zaman buranın adı TEKSAZ olsun der. Ertesi gün uyurlar uyandıklarında gene karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel dur başka bi yöntemim var der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar sabah kalktıklarında etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun bi de ben saz çalayım de korkup kaçsınlar der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun un götüne sokarlar. Temel de ehe bu sazı senin götüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun der.
bir gün temel fadimeyi arar ve ; uy fadime akşam bizde kimse yok bize gel der.
akşam olur fadime temellere gitmiştir ancak o da ne evde temel dahil kimse yoktur.
temel bir gün dursunun evine kalmaya gider dursunun evide tek odalıdır ikide karısı vardır.
akşam olur yatarlar dursun karının tekine kalk buzdolabını aç temel uyumuşmu bak sonra yanıma gel.
karısı buzdolabını açar temele bakar temel uyumuş gelir dursunun yanına dursun bi güzel becerir karıyı.
aradan yarım saat falan geçer dursun öbür karısına kal buzdolabını aç temel uyumuşmu bak sonra yanıma gel der.
karısı buzdolabını açr temele bakar uyumuş,
dursunun yanına gelir dursun bunuda bi güzel becerir.
sabah olur dursun temele sorar nasıl temel iyi uyudunmu uyudumda bi ara çok susadım.
dursun kalkıp içseydin ya içecektimde sen dolabı açan herkezi becerdin benide becerirsin diye kortum ondan içemedim.
temel ve fadime'nin kızı evlenir. fadime 1 hafta sonra ben kızımı özledim demeye başlar bile. temel de napsın git gör bari der. fadime gider kızına kapıyı çalar, kızı kapıyı açar ama anadan doğmadır.
+fadime: uyy haçan napayısun kizuumm, damat mı dedi böyle dolaşacaksun diye? insan üstüne bişey giyer.
-kızı: anacuğum sen de çok cahilsun da, çıplak değulum ki ben. aşk elbisesi bu, yeni moda.
neyse der fadime, öyleyse öyledir moda bu.
+fadime:haçen damadım nerdedur?
-kızı: içerde anacuğum televizyon izliyor.
fadime gider içeri, damat da anadan doğmadır, hemen elleriyle gözlerini kapatır
+fadime: uyy damat bu ne hal, utanmayimusun annenin karşısına çıplak çıkmaya??
-damat: anacuğum olur mi öyle şey, aşk elbisesi bu yeni moda.
fadime nin aklına bir fikir gelir. madem yeni moda, "madem aşk elbisesi, ben de temel'i böyle karşılayayım bu akşam" der.
temel eve gelir kapıyı çalar, fadime kapıyı açar.
+temel: hanum hanum, çıldırdin mu sen? ne bu hal, utanmayımisun kapıyı böyle açmaya?
-fadime: ne varmuş ki halimde?
+temel: ula yok işte bişey üstünde, ya biri görse?
-fadime: olur mu kocaciğum, çıplak değilum ben, aşk elbisesi bu, yeni moda.
+temel: haçen hanım, iyi etmişsin güzel etmişsin de, haçen keşke şu aşk elbisesini giymeden önce bir ütüleseydin*
(bkz: taşı gediğine koymak)
temel trafik polisidir. O sırada oradan geçmekte olan bir aracı çevirir, hoş alımlı bir sarışın arabayı kullanmaktadır.
t(emel):ehliyet lütfen.
çantasını kurcalar bulamaz.
s(arışın): bulamıyorum, neye benzediğini söyleyebilir misiniz?
t:böyle üzerinde fotoğrafınız olan bişi.
biraz daha kurcalar çantayı makyaj aynasını açar. mutlulukla uzatır temel'e.
t:hanımefendi polis olduğunuzu daha önce neden söylemediniz?