hey! yeni alınmış bir televizyonu kutusundan çıkarıp "woww ne güzel alet almısım huleyn " değildir burada anlatılmak istenen. dinle hele bi.
bütün gün cumhurbaşkanı selamlama kıtasında beklemiş er gibi halet-i ruhiyenin ırzına geçilmiş, iş yerinde ebenin silsilesi halvet edilmiş, otobüste koltuk altı kıllarıyla bıyıkları birleşmiş gırnatıcı osman aga klarnetini 30 dakika boyunca yumuşakcana ( popo ) dayayıp, alnı koluna yetişemediği için terini ensene boca etmiş. küçük emrah'ın amcasıyla anasını yatakta basarkenki bakışını bildin mi? ha o halde eve gelmişsin işte.
ister gay ol, ister hetero al kumandayı eline zamping yap lo lo. işte hayat felsefimiz. açtın mı televizyonu? kim çıktı? ali kırca. ne diyor? televizyonunu yeni açanlar için tekrar veriyoruz diyor. kime diyor? sana diyor ulan sana. ne oldu? erlikten cumhurbaşkanlığına terfi edip selamdın dimi kıtayı? bak, eben yeni doğumlara dört nala koşuyor, osman aganın klarnetini dötüne sokup, koltuk altı kıllarını bıyıgına bağlayıp sallandırdın işte o göçücük otobüs camından. hayda günlerim hayda.
velhasıl kelam televiyonu yeni açtığım zaman ( kutudan çıkarmak anlamında değil ibişim ) o muhabir, sunucu, spiker her neyse " televizyonlarını yeni açan izleyiciler için " diyor ya, bi acayip oluyor içim. televizyon tarihinin en önemli şahsiyeti görüyorum kendimi, zeki müren'le sohbet ediyoruz. in pasıbıl yani.
-evet sayın seyirciler, şimdi de televizyonunu yeni açanlar için haber bültenini tekrar sunuyoruz.
- a-aa!
- şaka lan şaka. sokayım televizyonunu yeni açanlara..
- oha
- hele televizyonu hala kapalı olanlara iyice kafam girsin!
- yuha!
