1970'lerin sonu ile 2000'lerin başına kadar tüplü televizyon kullanmış ve vurarak bir şeyleri tamir edebileceğini kanıtlamış efsane nesildir.
gerçi televizyonun ilk yaygınlaşmaya başladığı dönemlerde bu nesil pek tv'sine vurmaya kıyamazdı.
ne zaman renkli televizyonlar piyasaya çıktı ve eski siyah beyaz tv'ler artık eskimeye başladı, allah yarattı demeden sağlı sollu girişilmeye başlandı dallas, flamingo yolu, kara şimşek seyredilen bu garibanlara.
gerçi bunda bir türlü tam netleştirmeyen çatı antenlerinin de payı büyüktür.
daha sonra evlerimize girmeye başlayan renkli televizyonlara da bir dönem kral muamelesi yapılmaya başlansa da, plazma ve lcd televizyonların da piyasaya girmesiyle bunlar da şamar oğlanına döndüler.
Kafasına bir tane koyunca düzelen elektronik aletin verdiği güveni seven nesildir. Çok teknolojikleşen bir aletin kafasına vuramazsın, vursan da elinde kalır. O tüplü televizyonun tam kafasına avuç içiyle atılan o tatlı-sert darbenin verdiği haz, görüntü de netleşirse orgazmiktir.
dokuzuncu nesildir. daha önce birinci nesilden sekizinci nesile kadar herkes hor bakmış, yumruklamış, ezmişdir. onlarda onuncu nesile aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar.elektronik eşyadır o vurulmaz kandırmışlar sizi azcık akıllanın be töbe töbe.