kendi 1965 model televizyonunuzdan izlediğiniz 2010 model televizyon reklamlarıdır.
çoğunlukla pencereyi ikiye bölerek yumurtanın fırçalanan tarafı ile fırçalanmayan tarafı moduna sokarlar ekranı. daha sonra 'soldaki soluk ve renksiz görüntüyü sizin ekran görüntünüz; sağdaki parlak ve kontrastı iyi ayarlanmış görüntüyü de ahanda bizimkinin ekran görüntüsü, gördünüz mü şimdi farkı' diye yuttururlar.
dünyada olup olabilecek en saçma reklamdır bunlar. ancak yine de tüketim çılgını bünye izlemekte olduğu şeyin kendi televizyonu olduğunun çoğu zaman farkında değildir.
hele o 1965 model televizyonlarda 'hd televizyon' reklamı izlemenin tadı daha bir başka oluyor. *
fön çekilerek, uçlarına dalga verilmiş saçları, ağır çekimle hoplatarak, bir avuç şampuanın marifetiymiş gibi gösteren reklamlar. mutlulukları; çamaşırdaki lekenin çıkmasına bağlı, ailecek sırıtan, refaha kavuşan, karı koca ve çocuk üçgeni.
ped reklamı vardı bir ara bu çocuk süper demek bu arkamı kontrol et demek eh senin bu arkadaşınla aranda olan bişey deilmi kardeşim şimdi sen bunu kaç milyar kişiye söledin yolda bu işareti yapsan anlıcak millet eh ne anladım ben o işten
k- (arkamı kntrol et işareti yapar)
ordan bi amcam
-yok bişe yok .
içecek reklamlarının hepsinin girdiği kategori. hayatınız iğrençtir. sonra o içeceği içersiniz. birden kumsalda taş gibi kızlarla dans etmeye başlarsınız. ne kadar yaratıcı değil mi?
bir de calgonun yıllardır aynı giden reklamı var. hep aynı parça bozuluyor. rezistans. hatırlamayanlar için kısaca geçelim.
+hanfendi makinenizin rezistansı kireçlenmiş*
-aaa neden ki?
+calgon kullanmazsanız makinenizin rezistansı kireç, pas tutar. her yıkamada mutlaka calgon.