latin amerika'nın pembe dizilerini de sollayan günlük yaşamlar sunan dizilerdir:
herkes hayatından çok memnun. bir tarafta yalılar, bir tarafta lüks jipler bir tarafta bahçe partileri...
herkes sevgilisiyle geziyor, eğleniyor, yiyişiyor. ihtiraslar, kıskançlıklar da olmasa dizilerde insanların başına gelen kötü olaylar da yok. aşk, meşk, eğlence ile bir ömür geçiyor.
en fakiri bile boğaz manzaralı bir apartman dairesinde yaşıyor. altında en azından bir arabası var. dizinin en fakir karakteri bile zenginin bahçesinde bahçıvan olduğundan zenginlikten az çok o da nasipleniyor.
hayat pahalılığı, enflasyon, siyasi bunalım, terör, toplumsal depresyon problemleri ülkede yokmuşçasına herkes sonuna kadar eğlence ve zevk-û sefa derdinde.
sokaklarda görülen sıradan tiplerin hiçbiri de dizilerde yok. 1.70-75'ten aşağı kadın yok. genç ve güzel kızlar her an erkeklere teklif edebiliyor, duygularını söyleyebiliyor. dizilerdeki olgun kadınların bile çoğu güzel. düzgün fizikleri ve dolgun göğüsleri var. erkeklerde de 1.80'in aşağısında erkek yok. yaşlı, bıyıklı erkekler bile karizmatik ve şık giyimli. genç erkeklerin ise her biri adeta birer fitness model. spor salonundan yeni çıkmışçasına kaslı halleriyle işe, okula, bara, kafeye gidiyorlar. kızlar 7/24 bakımlı ve makyajlı, erkekler ise 7/24 bakımlı ve kaslı.
---
türk dizileri pembe dizileri bile çoktan solladı aslında. üstelik pembe dizilerde yaşanan olayların bir brezilyada, arjantinde yaşanması muhtemel iken türk aile yaşantısını göz önünde tuttuğumuzda türkiyede yaşanması nerdeyse imkansızdır. bu dizileri izleyen ve türkiye'yi tanımayan biri de türkiyede gerçekten kızların böyle giyinip dolaşabileceğine, herkesin böyle bir yaşantısı olabileceğine bile inanabilir. oysa alakası bile yoktur.