(bkz: işler güçler) dizisinde bu duruma çok güzel bir çare bulmuşlardı. herkes karakterin sigara içtiğini biliyordu; fakat kimse bir şey yapamıyordu. şöyle ki:
şenol bey streslidir. eli, görünmeyen bir sigarayı tutar biçimdedir. elini ağzına götürüp, olmayan sigaradan derin bir nefes çeker ve dumanı üfler. dumanı izleyiciler görür, sigara içtiği barizdir; ama ortada görünen bir sigara olmadığı için rtük elleyemez, elleşemez.
çok saçma bulduğum formalite bir hareket. öpüşme sahneleri sansürsüzken günlük hayatta heran gördüğümüz sigaranın sansürlenmesi ne kadar aptalca. (bkz: sigara öcüdür.)
türkiye'de şaşılacak, ayıplanacak durumlardan sadece bir tanesidir.
(bkz: Engelli kıza 44 gün boyunca tecavüz eden zanlının serbest kalması)
(bkz: Dursun Sırtıkaranın cenazesinin hayvan ve yük taşınan bir kamyonetle taşınması)
duyulabilecek en saçma sansürdür. sigara içmiyorum bun rağmen sinir oldum. çocuk mu millet annesini. iyice mal yaptılar insanları, bir de şak şak bekliyorlar.
Embesilliktir. Zaten sigara icilmesinden kotu etkilenecegini dusundugun yas grubuna gore isaret koyuyorsun. O halde bir de ustune sansur nedir ya ? Trt de tosun pasanin hamam sahnesinin sansurlendigini gordukten sonra rtuk burokrasisinden her sey beklenir.
çoğu zaman ters etki yapan durumdur. örneğin, filmin ortasında oyuncunun sigara içmesi seyircinin pek de dikkatini çekmemişken, sigara görüntüsünün kapatılması adına oluşturulan mozaikten ötürü seyircinin dikkati o yöne odaklanıyor, yani aslında izleyicinin umrunda olmayan bir ayrıntı, ön plana çıkartılarak izleyicinin gözüne sokuluyor.
ayrıca söz konusu sansür yönteminin ne kadar etkili olduğu da tartışmaya açık, keza sigaranın kendisi kapatılırken, dumanı gayet net bir biçimde ekranı kaplamaya devam ediyor, tabi hepsini birden kapatma imkanları olmadığı aşikar, aksi takdirde ekranın tamamı mozaiklenecek lakin bu durum da sigara sansürünün çok da etkili bir yöntem olmadığını gözler önüne seriyor.