sokağa çıkıp gece bire kadar dışarıda olmak. çocukken hele süper olur. saklambaçtı, şişe çevirmeceydi. bunlar yazın geçerli tabi. kışın ise soba başında kestane iyi giderdi.
uydu ve yerel anten faturalarini odemeyince fellik fellik aradigimiz etkinlikler listesi. boyle zamanlarda birkez daha anliyoruz ki televizyon gunumuzun (ozellikle aksamlarin) cok uzun bir bolumunu isgal ediyor. iyi mi ediyor, bilinmez.
Adamin birinin evinden televizyonu çalınıyor. Adam hirsızı arıyor, polise haber veriyor. Bir hafta sonra yakalaniyor hirsız. Adam şikayetçi olmadığını söylüyor ve devam ediyor:
"TV olunca hep Kuran-i Kerim okumak isterdim,ama okuyamazdım. Bu akşamı eşimle sohbet ederek geçireceğim diye dönüyordum eve, fakat bir türlü gerçekleştiremezdim bunu. Çocuklarımın dersleriyle ilgilenmek isteyip te maç seyretmekten mecal bulamadığım çok olmuştur.işte bu yüzden şikayetçi değilim sizden. Tam aksine, beni derin bir uykudan kaldırdığınız için teşekkür ediyorum"
Keşke bunları anlamak için televizyonumuzun çalınmasına gerek kalmasa...
