küçükken bi hayli severek izlediğim zamazingo. yanlız gıcık olduğum bi durum vardı.* teletabisi uzatmak için hani tikveşlivinkynin * karnına bi görüntü geliyodu ya **. işte o görüntüyü verdikten sonra. o vinky midir po mudur nedir bas bas çığrınıyolardı aaaaaaaa bi dahaaa diye. ondan sonra aynı görüntüyü yarım saat tekrar izletiyolardı ona gıcık olurdum. çünkü en sevdiğim bölüm son kısmıydı. **
çocukları sarılmaya teşvik eden çocuk programı.
kardeşim sürekli sarılalım sıkı sıkı diye sandalyelere sarılıyordu. o da yetmezmiş gibi teletubbieslerin yanına tanışmaya karar almıştı.
umarım artık yayınlanmıyordur.
kıçı başı açık olan ne idüğü belirsiz devamlı bir kamera tarafından zırt pırt izlenen, bi avareli eksik zamane dalton kardeşleri.. ha bide göbeklerinde 37 ekran tv var! sanırsam uydudan yayın yapıyormuş. ben olsam kabloluda takılırım. ne o öyle uydudan filan zor olur frekansı, polarizaysonu, cephe senkronizasyonu.
şu yaşımda* yaklaşık 10 dakika izledikten sonra beni sinir krizlerine sokabilen programdır. çocuk ve gençlerin ruh sağlığına oldukça zararlıdır. 4 tane ibne, göbeklerinde 55 ekran televizyonla ortalıkta dolanıyorlar. bir de şerefsiz bir süpürge var, insanı dinden imandan çıkarır. çocuğum olsa hayatta izletmeyeceğim iki şeyden biri. diğeri de meclis tv zaten.
20 aylık yeğenim için 2 gün içerisinde aynı 3 bölümünü toplamda 30'dan fazla izlediğim, beyin hücrelerimi öldüren, iq'mu azaltan, hayattan daha fazla zevk almamı sağlayan program.
uzmanların söylediğine göre çocuklar için eğitici bir program ve ne yazık ki çocuklar çok seviyor.
yuvarlak ne idüğü belirsiz rengarenk oyuncak kahramanların olduğu çocuk programıdır. ne var ki bir programında görüp denediğim krep tarifi bugüne kadar bulduğum en iyi krep tarifidir. çocuklar gelişimleri için ne öğrenir bilemem ama krep aşkına derim.
elektrikli süpürgelerinin de en az kendileri kadar aptal olan küçükken izlediğim saçma ötesi bi tv programı.
(bkz: küçükken salakmışım da haberim yokmuş)
güneşin içindeki bebek çok şirindi.
son zamanlarda pek televizyonda göremediğinden olsa gerek küçük kardeşimin dvd sini alarak beni katil etmeye çalıştığı çizgi film* ya bir oturuşta 3 kere izliyor en az, katil olmayayım da ne olayım ben? *
her türlü cinsel sapıklığın, çocuklara empoze edildiği, pislik ötesi saçma ingiliz programı. şöyle ki;
tinky winky, homoseksüeldir.
dipsy, metroseksüeldir (aslında en düzgünü).
lala, trasseksüeldir (evet lan erkekmiş aslında).
po, bunların arasında pedofiliyi yansıtır. tinky winky ile karşılaştırınca anlayabilirsiniz.
bu ne lan. işte böyle bir nesil yetiştirme çabasında ingilizler, doksanlı yıllardan beri...
nesinin küçük çocuklar için olduğu bir türlü belli olmayan garip şey. güya çocuk gelişimi için. çocukları iyice delirtir bu; çünkü çocukları her daim salak yerine koyuyor. şöyle ki:
- merhaba la la!
- merhaba po!
- la la merhaba!
- po merhaba!
- po, la la'ya merhaba dedi!
- la la da po'ya merhaba dedi!
- evet!
- ihihihi evet!
e bi siktir git ulan. el insaf! o kadar da salak değil bu çocuklar, bir kere dendiğinde anlarlar. hadi iki olsun. niye üç, niye dört ulan allahsızlar?
bir de, aynı bu denyoluk yüzünden program bir türlü bitmez. hatırlıyorum, kanal gezerken buna denk gelirdim, "hoşça kal" derlerdi. sonra bütün kanalları bitirmiş bir şekilde geri dönerdim "ne başladı acaba" diye, hiçbir halt başlamamış, bu mallar hala vedalaşıyorlar.
allah belanızı versin. bir nesli böyle çürüttünüz.