yıldırım demirören'in konuk olduğu programın reklam arasında yaşanan diyaloglarla şimdiki durumda türk futboluna ne kadar fayda sağlayacağı tartışmalı olan program:
kısaca sözüm şu ki: gs'ye gelip gelmeyeceyi halen tam kesinleşmeyen birine de bu kadar sahiplenmen komik durum be kardeşim.
edit: ki bu oyuncu gelse bile bu kadar sahiplenip de tepemize oturtmanın da hiç iyi olmayacağı düşüncesindeyim.
'ağır fanatizme' gerenk yok bence.
not: gs'liyim.
*********
*********
30 ocakta gelen edit: sneijder ve eşi hakkında 'bazı fikirlerim' değişmiştir.
sneijder öyle ve ya böyle geldi, ilk izlenimim çok saygılı ve sevecen bi insan
gelir gelmez türkce öğrenecem demesi takdire şayan.
eşi yolanthe de aynı saygılı ve sempatik bi insan izlenimi verdi. filmde türk kadını rolünde çekilme ve film konusunun aslını da anlattıktan sonra anladık ki kendisine biraz önyargılı davranmışız..
fener'e saydırdıklarında "adamlar haklı, doğruları söylüyorlar" diyenlerin şimdi laf etmeye hakları olmayan program. dünkü programı seyretmedim, aslında hiç seyretmem. okuduklarıma göre yine belaltı mevzularına girmişler. bu sefer hedef sneijder'in karısıymış. zamanında biz bu adamlara pislik dediğimizde bunları savunanlar, şimdi hiç konuşmasınlar bir zahmet.
an itibariyle gökmen özdenak'a wesley sneijder'in karısının çıplak fotolarına falan nasıl bakacağını anlatmaya çalıştıkları program. pu kalıbınıza sizin.
her bölümünde fenerbahçe, aykut kocaman ve aziz yıldırım'ın konuşulduğu, yerden yere vurulduğu program.
fenerbahçe taraftarları haricinde bütün taraftarların (özellikle de gs-ts çifti) bu programa bayıldığını düşünüyorum.
bende bu programı izliyorum şu an ve takımımla gurur duyuyorum. "şu fenerbahçe büyüklüğü ne büyüklükmüş" diyorum.
bunu da buraya yazıyorum; türkiye'deki futbolu bilmeyen birisine bu programı izleterek türkiye ligini tanıtmaya çalışsam, "bu ülkede fenerbahçe'den başka takım yok mu?" der.
lan koca koca adamlarsınız. Birisi gelse size, sorsa "Şu programı yapmaktaki amacınız ne?" diye, cevabınız ne olacak lan? Ben vereyim cevabını "fenerbahçe düşmanlığı..." en başta erman olmak üzere o kelinde, o ihtiyarında o kaya'nın da... Neyse amk.
kulaklık takarak bilgisayardan dinlerseniz aralarındaki fısıltıları,esprileri, muhabbetleri çok net duyar nasıl dümenler çevirdiklerini anında duyarsanız. mesela konu unutulmuşsa bir tanesi fısır fısır konuyu unutana paslıyo, ya da serhata . o da bir kere daha dönüp pişiriyor konuyu.bir de rejiden gelen mikrofon uyarısıyla konuların mümkün olduğunca rating toplayacak yönlere doğru yöneltildiğini, tempo düşmüşse hızlandırılıdığını duyarsınız. kulaklığın tek handikapı erman toroğlunun hörrrrr harrrk diye ansızın ayı gibi balgam çıkarması kulağınızın içinde .ay senin içtiğin sigaraya.
Az önce beni şaşırtmış bir yayına imza atmıştır.
Rıdvan Dilmen'i canlı yayına bağladılar, telefon görüşmesi sırasında Rıdvan dilmen'i telefonda bekletip reklam verdiler, üstelik bunu iki kere yaptılar.
''boşanacağım ama kocam izin vermiyor'' diyen aykut kocaman-aziz yıldırım ilişkisi için ben bilmem eşim bilir programına bağlanabilecek efsane yayındır. biraları cipsleri hazırlayın beyler.