aşkımız bitti
yüreğim burkularak sölüyorum bunu
çünkü bir yangın kovasının
içindeki durgun suda
beyaz bir kelebeğin boğulması
gibi garip oldu sonu
Aşk ki ay değil
güneş tutulmasıdır diyordum
dudak büküyordun bana
oysa ilkokul bahçesindeki çocuklar
ellerindeki isli camların ardından
gülüyorlardı sana
Inanmamıştın aşkın
bir elbise hırsızı olduğuna
ama köşesinde
kedinin uyuduğu bir yatakta
çırılçıplak bırakmıştı
her ikimizi de
Giderken bir buzdağı gibiydin
sıcak sulara dogru yuzen
ve dorugunda
bir çift bale pabucunun
asıldığını söylüyordu
eteklerindeki telasli penguen
Bakakaldim
bindiğin taksinin ardından
onlar ki her mevsim
sarı birer sonbahar yaprağıdır
terk ettigin kentin sokaklarında
ruzgarla savrulan