dünyanın en gereksiz mesleği.ulan benim evimde seri üretim yapan babaannem,annem,vs..var. ver eline iki şiş,bir yumak yün günde bi kazak,bi pantolon..ne boyası,ne hammadesi ya..sanırım mühendislik fakültelerinde gerekli kız kontenjanını saglamak adına hala yurdum üniversitelerinde bulunmaktadır.he bi de çok komik ögrenciler bulunur.ısrarla makine mühendisliği dersleri aldıklarından bahsederler de, sikko müfredatlarından bahsetmezler. *
endustri meslek lisesi tekstil bolumu mezunlarindan daha zor is bulan elemanlar yetistiren muhendislik. cunku muhendislik egitimi sirasinda aldiginiz bilgilerin hic biri disarida yani bir fabrikada kullanilmaz. ogretim gorevlileri de bunu bildigi halde nedense bu ise yaramaz egitimden vazgecip normal hayatta gerekli olacak egitimi vermezler. ama endustri meslek liselerinde ve tekstille ilgili meslek yuksek okullarinda hayatta ihtiyac duyacaginiz bilgileri alirsiniz ve daha mezun olmadan staj asamasindayken isiniz hazir olur.
mesleğimdir. ama buraya gelip tek entari yazmak gelmedi içimden ama şimcik tüm içtenliğimle tanım yapıyorum; amına koyduğumun bölümüdür. mezunların yarısı işsiz, yarısı aç karnına çalışmaktadır. kpss de 5 senede bir 2-3 kişi alım yapılır, özel sektörü siki tutmuştur.
eski türk filmlerinde muhakkak kızı verdikleri çocuğun mesleğidir. kız evliliği istemez başkasını sever. ama çocuk tekstil mühendisidir ve kızı o höpürdetmelidir gibi bir totem oluşturmuştur bir zamanlar zihinlerde. sonraları bu totem yavaş yavaş kırılmış ama fabrikatör mubar bey ve türevleri unutulmamıştır.
uludag üni.'den bu bölüm mezunu kuzenimin mezun olur olmaz gayet iyi maaşla işe girmesiyle dibimi düşürmüş meslektir. sözde çok bilinen mesleğim mimarlıkta istanbul gibi bir şehirde maaşıyla sürünenlerden biri olarak isme aldanılmamasını öneririm. duyduğum kadarıyla mezunu ihtiyaçtan çok daha az olan bölüm(müş), şanslı mesleklerden biridir bu yönden. 32 bin açıkta mimar ve bir o kadar da makine, inşaat, elektrik mühendisi olduğunu düşünürsek geleceği parlak mesleklerdendir.
1:sen şimdi neci olacaksın?
2:teksil mühendisi.
1:iyi okulu bitirince bize de bir şeyler dikersin.
2:terzi demedim ben hasta şahıs mühendis dedim.
(bu muhabbet defalarca kez tekrarlanır ve sonunda 2. kişi terzi olmaya karar verir)
X:hangi bölümde okuyorsun?
Y:tekstil mühendisliği
X:oraya girmek için çizimin mi iyi olması gerekiyor?
Y:hayırrrrr yeter artıkkkkkk... bu bir kabus olmalıııı...
bölüm olarak ele alındığında öğrencilik hayatında doğru adımlar atılırsa,doğru yatırımlar yapılırsa mezuniyet sonrası istihdam açısından pek fazla sorun yaratmayacak gibi gözüken bölümdür.her ne kadar çinin ucuz iş gücü ve pazar payı avantajları olsa dahi türkiye ekonomisinde tekstilin payı kesinlikle bitmeyecektir.küreselleşme ile her sektör gibi tekstil sektöründede fark yaratacak nokta nitelikli iş gücü kavramıdır.
türkiye'de ilk defa ege üniversitesi bünyesinde kurulmuş bölümdür. uludağ üniversitesindeki örmecilik dersi hocası ilmek konusunu öğrencinin kavraması için sınıfa şiş ve iplikler getirerek erkekler dahil bütün sınıfa örgü ördürtürmüş*.
Akrabaların 1/3 ünün iki yıllık sandığı,Geriye kalan kısmının 4/5 inin tasarımcılık veya terzilikle eş değer tuttuğu,son kalan kitlenin de yorum yapmaktan çekindiği,lokomotif sektör tekstil ve hazırgiyim konusunda eğitim veren bölüm...
sektörün türkiyedeki geleceği düşünüldüğünde, şayet türkiyede yaşanacaksa okunması mantıksız olan bölüm. bunun yerine katma değeri daha yüksek*** bir mühendislik tercih edilmelidir
derslerde örgü örüp,patron çizen tek mühendislik dalıdır ki kare karalamaca tadında *bişeyler yaparken "olm napcaz ya bu proje bizi çok kasıcak" şeklinde serzenişlerde bulunan öğrencilere sahiptir.bi de çok gereksiz makine mühendisliğinin derslerini*verirler bu insanlara ,yazıktır..
