(#14592854) Mustafa Kemal Atatürk'ün ülke gelirlerinin %60 ını oluşturduğu halde aşar vergisini halka ve en başta da çiftçiye çok büyük yük oluşturduğu gerekçesiyle kaldırdığını bilmeyen ve mustafa kemal atatürk'ü bir ideolojiye sahip olmakla itham eden cahildir.
"ben sadece akılcıyım." bu sözler mustafa kemal atatürk'e aittir. ve o arkasında bir ideoloji bırakmamıştır.
kendisi biraz kitap okusun ya da gittiği dev-lis toplantılarını aşsın. yoksa abilere giden şakirtten bir farkı yok kendisinin.
(#14593138) anlama kapasitesi sınırlı kişidir. kendisine sadece aşar vergisinin kaldırılmasından bash ettim ancak köylülere hazine arazisinden toprak dağıtılmamasından bash ederek kendini tatmin etmiş.
--spoiler--
mustafa kemal atatürk'ün ülke gelirlerinin %60 ını oluşturduğu halde aşar vergisini halka ve en başta da çiftçiye çok büyük yük oluşturduğu gerekçesiyle kaldırdığını bilmeyen
--spoiler--
bak bi daha yazıyorum aynen. Bu da cumhuriyet kurulduktan hemen sonra yapılmıştır ki devletin hiç bir geliri yokken.
--spoiler--
Aşar (öşür) vergisinin kaldırılması, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sınra ekonomik alanda yapılan devrimlerden biridir. Aynı zamanda köylülerin sömürülmesini de engelleyip Atatürk'ün "Köylü Milletin Efendisidir" sözünün hayata geçmesidir. Bu anlamda da sosyal açıdan da önemi vardır.
Alttaki bilgilendirmeyi okuyun.
Aşar (öşür) vergisi; Osmanlı döneminde köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için %10 oranda alınan vergi. Osmanlı Devletinin temel gelir kalemini oluşturup, çıkan mahsülden onda birini vergi olarak devlete vermektir. Eğer arazi para ile sulanıyorsa yirmide biri verilir. Arazi mahsülleri, buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, hıyar, patlıcan, yonca, zeytin, susam, bal, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsüllerdir.
Arapça olan öşür sözcüğünün anlamı onda birdir (1/10). Öşürün çoğulu âşardır. Hububat çeşitlerinden, bağ, bahçe, bostan, meyve ağaçlarından ve otlaklardan aynî, nakdî ve maktû olmak üzere üç şekilde uygulanmıştır. Ziraî ürünlerin çeşidine, yetiştirilme usullerine, ziraî toprakların verimliliği ve mahalli özellikler göz önünde bulundurularak 1/3 ile 1/20 arasında değişen oranlarda öşür alındığı görülmektedir. Eğer arazi, para ile sulanıyorsa bu oran yirmide bir (% 5) olurdu.
% 10 olan bu vergi, 1800'lerde artmış ve %30'ları bulmuştur. Ayrıca, bu verginin, ürün çeşidine ve/veya bölgelere göre farklı oranlarda alındığı, yer yer, zaman zaman % 50'lere vardığı görülmüştür.
Vergi alınan mahsuller olarak, buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, hıyar, patlıcan, yonca, zeytin, susam, bal, şeker kamışı ve meyveler sayılabilir.
Türkiye Cumhuriyetinin 1923-1929 dönemi, ekonomi politikasına damgasını vuran izmir iktisat Kongresi'nin oy birliği ile alınmış kararlarından biri de 1925'te aşarın kaldırılmasıdır. Aşar; şer'î bir vergi olmanın yanında, Osmanlı Devletinde mülkiyet düzeninin miri (başı), arazi rejiminin bir sonucudur. Aşar; Osmanlı mülkiyet rejimini temsil eden zamanın en önemli vergilerindendir. Aşar; mülkiyeti devlete ait olan toprakların kullanımı karşılığında alınan bir tür kira gibi düşünülebilir. Aşar; bütçenin gelir kaleminde önemli bir yer tutmaktaydı. Fakat izmir iktisat Kongresi'yle liberal bir ekonomi tasarlandığı ve liberalizmin temeli özel mülkiyete dayandığından, Aşarın varlığı bir çelişki haline gelmiştir. Yani Cumhuriyet idaresi, Sultanın mülkünün sahiplik sıfatını halka intikal ettirince, aşarın alınmasının mantığı da sona ermiştir.
Öte yandan aşarın kaldırılmasında güdülen ekonomik amaç kanun gerekçesinde şöyle açıklanmaktadır:
"Bu yasa tasarısında izlenen amaç; tarım ürünlerinin safi hasılatının vergiye tabi tutulması ilkesine ve aşarın serbest tarımı kısıtlayan ilkelerinin ortadan kaldırılması ile halkın gereksinmelerini baskı altına almayacak bir şekilde tahsiline yönelik olmasıdır.
kendisi artık susar ve düşünme kabiliyetini kullanırsa artık neyin ne olduğunu anlayabilir. ayrıca emekçinin atatürk'le beraber daha kötü bir duruma düştüğünü savunmak kadar da aptal olabilmek ayrı bir yetenektir. nitekim bunun için sadece izmir iktisat kongresine bakmak dahi yeterlidir.
(bkz: #14630640) türkmen karakeçili aşiretinin yerleştiği ve türk akkoyunlu devletinin başkenti diyarbakırda yerleşik türk olmadığını iddia eden ileri zeka. tarih bilgisine sahip bir kürd görsem dişimi kıracağım zaten.
siyasi içerikli yazıları dolayısıyla pkk sempatizanı olmakla suçlanan yazar. şöyle bir baktım da yazdıklarına. bir siktirin gidin amına koyim adam pkk sempatizanı değil. hatta bence eleştiriyordur bile başka platformlarda ama burada faşistlerin arasında bu işi bir nedenle yapmıyor demek ki.
:) o değil de canım kardeşim ayıp değil mi mahvettin millet burda kahrından öldü sen kendini atacaksın diye, sen neden böyle yaptın da bu kadar insanın duygularıyla oynadın. * o değil birde çakma inci vari sözlüğe benzer bi sikimde arkadaşlarınla diycem de iki üç kişisiniz heralde toplam olarak * dalga geçmişsin. http://www.vakvaksozluk.c...j+geliyor+lan+asdadas.htm
e peki bunu ne yapacağız güzel kardeşim? afedersin de merkep gibi sileceğiniz entryleri neden yazıyorsunuz. *
pkk'lı piçlere giydirilmesinden hiçte hoşnut değildir kendisi. hatta tim kurmuşturlar eksilerler filan aman diyim dikkat edin.
burda yemez o koçum, dağa çık soyun geliyoruz.
Onu bunu bilmem ama cogu yazari sinirden cildirtmis,yasi kactir onu da bilmem ama guzel seylerde yazmis olan bir yazar.bilgi icerikli yaziyor en azindan.yapmayin etmeyin fikrine ters diye bu kadar gocunma be sozluk.