teknoparkların varoluş amacına ters şekilde işleyen mantığa aykırı durumlardır.
teknoparklar devletin arge ve inovasyona dayalı üretimi teşvik etmek amacıyla kurduğu iş merkezleri sayılır. oysa birçok teknopark yönetimi ve üniversite senatosu teknoparkları bir gelir kapısı olarak görür.
teknoparka yeni kabul edilen şirketten 3 yıllık kirayı peşin olarak ister. kiralar metrekare bazında ve ortalama 20 dolardır. iki üç kişilik bir şirket değer yaratacak bir proje geliştirecek dahi olsa minimum 50 metrekarelik bir ofis kiralamak zorundadır. bu durumda şirket daha adımını atar atmaz yaklaşık 100 bin liralık bir maliyetle karşı karşıya kalır. yapacağı masraf bu kadarla sınırlı değildir elbette. altyapının hazırlanması, dekorasyon, masa sandalye derken cebinden çıkacak bir 20 bin lira daha olacaktır. bu rakamlar henüz geliri efektif seviyeye gelememiş bir firma için çok yüksektir.
dahası, taşınmayı takiben kiranın üzerine bir de ortak bakım bedeli adı altında her ay ödeme yapmakla yükümlüdür. bu bedel de 500- 600 liranın altında olmayacaktır.
birkaç çalışanı olan bir şirket tüm bu masrafları yapmaktan vazgeçip düşük kiralı bir ofis tutsa, yararlanacağı sgk ve gelir vergisi muafiyetine göre daha karlı olacaktır.
devlet teşvik edeceğim diye küçük girişimciyi öpmekte mahsur görmemekte. teknopark yönetimleri ise zaten kar peşinde olan şirketler.
bir de mevcut teknoparkların içinde faaliyeti arge ile ilgili olmayan bir sürü firma mevcut. hoş zaten Türkiyede arge yapanları ayırsan bir avuç şirket kalır orası ayrı. bir şekilde kapağı atan firma uyduruk arge projesi gösterip senelerce binayı işgal etmekte. devlet de sözde teşvik ediyorum diye bütün bunları görmezden gelmektedir.