hayal kurmak insana safi mutluluklar katar. bir galatasaraylı kadıköy'deki derbi öncesi serap görebilir. ancak fenerbahçe bu tip durumlar karşısında cevap vermeye tenezzül etmeden itinayla ve istikrarla ezer, geçer. bu sene kaçıncı senesi? 10 mu 11 mi? denilesi durumdur ayrıca.
içimde bir huzursuzluk var; bizimkiler yok şöyle fark atıcaz kalenize pota asın modunda rehavetinde oynarlarsa iş sarpa sarabilir. aynı durum galatasaray'ın uefa'yı kazandığı sezon galatasaray için geçerliydi galatasaray fark atar denen maçı fener deplasmanda 1-0 almıştı. o sezon galatasaray fener'i saracoğlunda son olarak yenmişti diye hatırlıyorum.
tugay kerimoğlu'nun fener maçında galatasaray'ın başında olacağı düşünülürse pek de böyle bir durum söz konusu değil. sonuçta teknik direktörlerrde insan. arda bile takımın başında teknik direktör olarak bulunabilir.
o değilde, beni bu maç için heyecanladıracak tek olay şu rezil halimizle fener'i %30 da olsa yenme olasılığımızdır. böyle birşey olursa. *
maalesef teknik direktöre bakmıyor pek. Platini demişti sanırım: "oyundaki en büyük pay oyuncuların payıdır. büyük olasılıkla teknik direktör oyuna %15 oranında etki edebilir" diye. Şu durumda düşünüyorum da, Mourinho bu takımın başında olsaydı bile Fenerbahçe yenerdi. hakkaten iflas etmiş bir takım var karşımızda. hal böyle olunca teknik direktöre düşen pay pek az oluyor. e zaten ayhanımız var herkese bedel! barışımız, sarpımız, varoğlu var... durum çok fena. tüm hatlarıyla iflas etmiş bir galatasaraya doğru gidiyoruz.
