mantıksal olarak boşluklar ile dolu lakin düşünüldüğünde gerçekten huzur veren bir yaşam tarzı. öncelikle okyanus ve tekne dediğimiz zaman ya tekne tanımını genişletmeli ya da okyanus tanımını daraltmalıyız. velev ki akıllara gelen yelkenli ya da motor yat ile bir okyanusu geçmek her babayiğidin harcı değildir. şimdi bir kaç kişinin bilinen örneklerden bahsettiğini duyuyorum da yok evladım o iş öyle değil. yelkeninin direğinin kadronun ona göre olması gerek. ya da motorunun ya da suyunun sana yetmesi gerek. teknede yaşamak ince hesap yapmayı ve bu hesaplara uyabilmeyi gerektirir.
ancak makul ölçülerde bir yelkenli ile ömrünüzün bir çoğunu huzur içinde geçirmeniz mümkündür. akdeniz ve ege bu hayaliniz için çok ama çok yeterli ve bir o kadar da büyüktür. işin marina kısmına hiç girmeyeceğim çünkü orası bana yazlık siteleri anımsatır. ancak geceleri pek uğranmayan bir koyda sevgilinle samanyolunun altında bir şişe şarap içip çırılçıplak denize girmek sonra da güneşin doğuşuna kadar sevişme imkanını sadece teknede yaşayabilirsiniz. bir çoğunuz sevişme kısmına şimdiden eksiyi hazırlamış olabilir. ancak bunu yaşayabilen şanslı bir insan olmanızı dilerim. unutmayın sevgili yazarlar; denizciler çapkın olur.
her şeyden uzakta sorunlar yok, fazlalık insanlar yok dert yok tasa yok. gerçi bu dertler benim peşimi bırakmaz gelir ardımdan. ancak sevdiğim insanla deniz üzerinde gün batımı izlemeyi çok isterdin. bu gibi harika bir şeyi insan kaçırmamalı.