2 farklı anlamda kullanılır. birincisi bir er, erbaş, astsubay ya da subay kendinden rütbece üst olan bir komutanıyla konuşmadan önce rütbesini ve soyadını söyler. askerler ad soyad ve memleketini söyler. bir diğer tekmil ise komutanın verdiği bir görevin sonucunu olumlu ya da olumsuz olsa bile komutana bizzat bildirmektir. misal komutan bir askerinden silahların günlük bakımının yapılıp yapılmadığını öğrenmesini ister, asker bunu öğrenir ve koşarak komutanının yanına gider, önce birinci tekmili yani kendini tanıtma faslını halleder, ardından silah bakımıyla ilgili bilgiyi komutanına arz eder. ardından selamını verip koşarak yardırır.
bir başka tekmil ise vukuat tekmilidir, bu da aslında 2. modele benzer. nöbet değişimleri esnasında askerler arasında ya da nöbet bitiminde subayların birbirlerine verdiği tekmildir. eğitimlerin ardından da şöyle bir tekmil verilir "3. motorlu piyade bölüğü 2 subay 3 astsubay 126 erbaş ve er temas araması eğitimini vukuatsız olarak tamamlamıştır komtanım" gibi.
derslere başlarken esas duruşta, selam vasziyetinde verilir.
" 2-f 9294 sehriyarin seherinden. 2-f sınıfı 52 genel mevcut, 4 gayri mevcut, 48 hazır mevcut ile dersinize, emir ve görüşlerinize hazırdır amirim. arz ederim"
elif şafak'ın pek bi' sevdiği kelime; çok kullanır, bi' süre sonra bıkkınlık yapabilir, "hepsi, bütün ya da ne bileyim başka bi' şey desene be kadın" deme ihtimaliniz kuvvetle muhtemeldir.
Astsubay bilmem ne bilmem ne (isim soy ismini söyler). Üçüncü bölük öğlen yoklamasında 1 subay, 2 astsubay, 4 uzman erbaş, 250 erbaş ve er ile emir ve görüşlerine hazırdır komutanım! Sağ ol!
erlerin vermeyi öğrenirken adını soyadını memleketini unuttuğu, askerde üste kendini tanıtma eylemi. çocuğun biri adını söyleyemeyince yanındaki arkadaşı dürtüyor, Veysel lan veysel, hatta çocuk yerine tekmil veriyor:d sonrası iste malum, uzman çavuş.