15 yıldır tekirdağ'da yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki, mümkün değildir.
tekirdağ her anlamda daha sakin, daha sevimli, daha şirindir. kendinizi yunanistan'da, bulgaristan'da gibi hissedersiniz. kızları da güzeldir, denizi de güzeldir, izmir'den eksiği pek yoktur.
ama ne bileyim, o kadar sahil kasabası, şeysi... tekirdağ'da yok. fakat o çarpık kentleşme de tekirdağ'da yok. tekirdağ güzeldir olm.
bir anlamda doğruluğu savunulabilecek önerme. izmir, vapurlarını bile istanbul'dan alan, çarpık kentleşme ve kirlilikte önde giden, gecekondu mahallelerinin büyüklüğüyle dikkat çeken ve bir kaç özel yer hariç pek bir şey sunmayan güzide bir kentimizdir. büyükşehir belediyesi olması onun nüfusuyla ilgilidir.*
tekirdağlı arkadaşın memleketine dönerken izmir'de kalacak olanlara üzüntü ve kıskançlık karışımı bir duygıyla bakışını, izmir'den çıkan bir çok başarılı işadamı, sanatçı, model ve biliminsanının kendine güvensiz oldukları varsayılırsa bunu nasıl başardıklarını açıklayamayan önerme.
izmir'in övündüğü şeylerin çoğunun köklü bir kültür olmamasından ileri gelebilecek olan durumdur. boyozmuş, kumruymuş, yoktu bunlar 20-30 yıl evvel. otogar desen kendinden geçmiş. otobüsler desen bitap. bir yerde doğrudüzgün fastfood bulamıyorsun; bütün sahili yürüyüp bir burger king buluyorsun hasan tahsin anıtı'ndan. bu ne lan? tekirdağ'ın gözünü seveyim.
izmir e gelip boyoz yemeden burger king arayan bir zihniyet düşüncesidir. sabah 7 de kalkıp kordon da bir yürüyün, martıları güneşin ilk halleri ile görün ve ordaki bir boyozcudan, bir boyoz ve bir adet haşlanmış yumurta alın sonra da bir çay söyleyin. böyle bir zevki tattıktan sonra konuşmak gerekir bu tür konuları.
