malesef yanlıştır. tekirdağ'ın neresine gidip bu kanıya vardınız bilmiyorum ama birkaç kişinin yaptığını genele yayamayız. aksine tekirdağ'ın heryerinde yedirme ve içirme bir görev adledilir.
maalesef doğruluğu ya da yanlışlığı bilinmemektedir. gidilip görülmesi, mümkünse 4 yahut 4 buçuk ay kalınması ve akabinde karar verilmesi gerekmektedir.
genelleyici kişilik bozukluğu hasıl kişi önermesi. genelleyici kişilik bozukluğuna hasıl kişiler edindiği bir kaç yüzeysel bilgiyi genele yayma gibi bir alışkanlık içindedirler.
insanlar hakkında edindikleri bu tür genelleyici bilgi bünyelerine yüzeysel bir rahatlama sağlasalar da rahatsız arkadaşlardır. yüzeysel düşünürler yüzeysel algılarlar.
6 yıllık bir tekirdağ gelini olup tekirdağlıya dışarıdan uzuuun uzun bakma şansı bulan bir kişi olarak katıldığım önerme. Allah var, benim tanıdığım örnekleri için konuşmam gerekirse (toplamda 2 köy ahalisi insan ve birbiriyle akrabalık bağı bulunmayan koca bir lisenin ahalisi akranım diyelim) yedirirler içirirler ama arabalarını ödünç vermek istemezler mesela, ya da borç vermeye de hiç sıcak bakmazlar. Beraber tatile yemeğe ya da para harcanacak benzer bir atraksiyona kalkışıldığında paraları olmasına rağmen ödenecek tutardan hep rahatsız olurlar. Hatta eğer bir akrabalık bağınız var ise sizin kendi kazanıp kendi harcadığınız paradan bile rahatsız olabilirler.
Ben bunu sadece tekirdağ'ın değil tüm trakya'nın çok içine kapalı ve kendi sınırları içinde yaşamasına, mesela tatile ege veya güney sahiller yerine boktan şarköy'e gitmelerine, kılık kıyafeti en fazla çorlu ve keşan'daki outletlerden almalarına, hayattan farklı beklentileri olan ve standart trakyalıların ilgi alanına düşmeyen zevkleri olan insanlarla tanışmak yerine akraba/komşu ekseninde gidip gelmelerine, istanbul gibi büyük bir şehirde yaşasalar bile kendilerine çevre olarak sadece ve sadece trakyalıları seçmelerine bağlıyorum. Bu kadar içine kapalı yaşayınca herşeyin tekirdağlı/trakyalı ve haliyle ucuz usulünü bilip takip ediyorlar ve ötesi onları zorluyor diye düşünüyorum.
