tekel direnişi

entry36 galeri0
    1.
  1. binlerce tekel işçisinin ekmek ve onurları için günlerdir ankarada direnmesidir.
    Akp'nin ve polisin bütün saldırılarına kadın, erkek, çoluk çocuk, direnmesidir. Bugün mücadelenib adıdır.
    5 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. Yüzbinlerce işçinin Ankara'da Akp yönetimine karşı verdikleri mücadeledir. Gözyaşarıcı bombalara, tanzikli suya, tartaklanmalara ve yerde sürüklenmelere rağmen verdikleri ekmek savaşıdır.
    3 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. bir zamanlar seka işçileri de böyle direniyordu. ama sonuç değişmedi. yine değişmicek.
    0 ...
  8. 6.
  9. geri dönüyoruz şehirlerimize.

    Kimimiz üç, kimimiz iki gündür uykusuz. Gözlerimiz acıyor ama otobüse binene kadar farketmiyoruz bunu. Seslerimiz kısılmış, sabaha kadar türküler söylemekten, direnişe moral sloganlara eşlik etmekten. Kimimiz hastalanmak üzere, ama terk etmiyor direniş alanını Ankara'nın soğuğuna rağmen.

    Sıra sıra dizilmiş çadırlar. Yan yana Bitlis Tekel işçileri, Samsun Tekel işçileri, izmir Tekel işçileri... Türkiye'nin her yerinden işçiler kardeşleşmiş bile... Onları kardeşleştiren umutları. Zincirlerinden başka kaybedecek başka şeyleri olmayışı.

    Dışarıdan bakınca sanki bir festival alanı Sakarya caddesi. Tüm esnaf - burger king hariç - açmış mekanlarını direnişçilere. Yemek gönderenler, tuvaletlerini kullandıranlar, tentelerini çadır yapanlar... işçiler çadırlarını destek için gelen kurumlara da açmışlar. Ateşler yakılıyor. Halaylar çekiliyor. Sokak tiyatroları yapıyor bazıları. Kimisi sohbetlerine ortak oluyor. Kimisi çocuklarla oynuyor. Bazıları tüm çadır alanını dolanıyor tek sıra halinde. Tayyip'e uyarlanmış şarkılar eşliğinde... Sloganlarla.

    " bir taş attım pencereye tık dedi
    emine çıktı tayyip evde yok dedi vay vay
    atalım mı yumurtayı atalım mı vay vay
    bunun için onbeş sene yatalım mı vay vay "

    " BiR TAYYiP ALANA, MELiH GÖKÇEK BEDAVA "

    " BiZDE AMPÜLE AMPÜL DERLER "

    " BURDAN MECLiSE GiTSEM
    4/C YALAN OLUR MU?
    AL BUNU ALAMAZ MISIN?
    SEN NE BiÇiM DELiKANLISIN "

    " HASTANE KAPISINDA HASTAYI SOYAN
    OKULUN KAPISINDA VELiYi SOYAN
    HALKINI YOKSUL iŞSiZ BIRAKAN
    IMF UŞAĞISIN ..................... " *
    Kadınlar. En çok kadınlar. Eşlerinin "boşarız" tehdidine rağmen, çocuklarını akrabalarına bırakıp gelmiş işçi kadınlar. Çoğunun gözleri hüzünlü. Eşlerinin peşinde direnişçi olmuş dünün ev kadınları... Bazen susarak, bazen şarkılarıyla, bazen eşlerinin omzunda uyuyarak direniyorlar.

    TEKEL işçisi direnişin simgesi olmuş. Onlar bizden moral alıyor, biz onlardan. Onlar bize umut oluyor, biz onlara...

    Ve binlerce işçi ankara'nın karı kışı demeden direniyor.
    Binlerce işçi Türk-iş'e rağmen, kör gözlere, sağır kulaklara rağmen direniyor. Kendilerini de eleştirerek, kendilerine de kızarak sustukları için bunca zaman. Başkalarının başına geldiğinde sustukları için...

    Kendi adıma, son onyılların en büyük direnişine tanık olduğum, gözlerindeki inancı gördüğüm için mutluyum.
    Direne direne kazanabileceğimizi bir kez daha hatırlatıyor tekel işçisi bana çünkü. Vezirköprüişçilerinin çadırına konuk olduğum için mutluyum. dayın burda görse seni neler söyler, dönünce gördük demeyelim diyorlar. aşırı sağcı, nüfuzlu bir dayının yeğeniyim çünkü. gülüyorum. söyleyin diyorum. hatta arayın şimdi. hep birlikte konuşalım.

    Alanda karşılaştığım Barva, benden yazar olmaz, oblomov'a da bir kez daha selam ederim. Onlarla orada tanışmak anlamlıydı.

    ve unutmayalım;

    tekel işçisi kazanırsa biz de kazanacağız
    5 ...
  10. 7.
  11. üretmeden bir işe yaramadan benim verdiğim vergiyle nemalanmak isteyenlerin mitingi. eğer böyle şerefsizlere boyun eğerlerse ben de vergi kaçırmak için elimden geleni yapacağım.
    siktirip gidin de birşeyler üretin orospu çocukları diyesim geliyor.
    1 ...
  12. 8.
  13. TEKEL işçisi direnişlerinin 36. gününde (bugün) saat: 15:00de açık grevine başlıyor.

    Türk Tabipler Birliği nin açlık grevinin neden olacağı kalıcı hastalıklar, hasarlar konusunda yapacağı uyarılar, bilgilendirmeler ve sağlık kontrollerinin ardından açlık grevi başlayacaktır.

    Basınımıza ve kamuoyuna saygılarımızla duyurulur


    TEK GIDA-iŞ BASIN BÜROSU
    3 ...
  14. 9.
  15. tek umudumuz tekel işçileri..
    onlar birşeyleri değiştirebilirlerse türk milleti de belki koyun gibi güdülmek zorunda olmadığını anlar.
    1 ...
  16. 10.
  17. bir tekel işçisi "ben ölürsem ailem bir milyarın üstünde alacak ama bize beşyüz küsür milyon veriyorlar, o yüzden ölüm orucu yapacağım" diyerek direnişin kararlılıkla devam edeceğini göstermiştir.
    1 ...
  18. 11.
  19. bizim insanımız ateş kendi evine düşmedikçe umursamaz ve yaşamına devam eder. bir yaşam mücadelesi verilen direniş evet ancak daha öncesi? paralarını alırken, bir işleri varken, neden haksızlıkları görmezden geldiler ve oy vermeye devam ettiler? kendilerine bulaşmayacağını düşündükleri için olmasın.

    o yüzden bu genel bir hak direnişi değil, can havliyle yapılan bir direniştir. belli bir tabanı olan direniş değildir. bir şeylerin başlangıcı veya değişebileceği sinyali de değildir. basit bir sebep sonuç ilişkisidir.

    ve bu direnişi kırmak mı istiyorlar? sihirli kelimeler; "tamam sizi işe aldık".
    2 ...
  20. 12.
  21. 13.
  22. 14.
  23. akın olgun 'un 07.02.2010 tarihli "safları sıklaştırın" başlıklı yazısıyla destek çağrısı yaptığı direniş.

    http://www.birgun.net/wri...0&month=02&day=07

    "safları sıklaştırın"


    işçilerin yüzleri hep emeğe dönüktür. hayatın içerisinde ne varsa o ellerden çıkar ve o elleri sermayenin kölesi haline getirmek isteyenler acımasızca saldırırlar. bu yüzden sömürü kavramı sadece bir kavram değildir. göçük altında kalan maden işçileri, gemilerin gövdesini birbirine monte etmek için ölüm ile yaşam arasında çalışan tersane işçileri, ‘’kumlama’’ hastalığının pençesine düşüp sessiz sedasız ölümün kıyısına itilen kot taşlama işçileri, çoluk çocuk, genç, yaşlı pamuk tarlalarına sürüklenen ve hiçbir hakkı bulunmayan mevsimlik işçiler ve emeğini üç kuruşa satmak zorunda bırakılan tüm emekçiler bu kavramı çok ama çok iyi bilirler.
    bilindik ama doğruluğunu hiç kaybetmeyen bir, iki noktayı hatırlamak gerekiyor.
    birincisi;
    yaşamı emekleriyle örenler, ‘’tıkır tıkır, tıkır tıkır sistem işlemeli’’ diyen bir avuç zengin için sadece çalışması gereken etten makineler olarak görülürler. bütün sistem, emeğin dibine kadar sömürülüp, daha fazla kar üzerine inşa edilen modern bir köleliğin yaratılması adına şekillendirilmiştir. burjuvazi için bu noktada demokrasi, sadece arada bir geviş getirdikleri bir şeydir. midelerinde tuttukları demokrasiyi daha rahat bir sömürü için kullananlar, bu durum işlevsiz hale geldiğinde en zorba yönetimleri olan faşizmi besler, büyütürler. devlet ise bu sistemin kurumsal yapılanmasından ibarettir.
    ikincisi;
    tekel işçilerinin direnişinin zor ile bastırılacağının en üst makamlarca bu kadar rahat ifade edilebilmesi bu gerçeği yansıtmaktadır. sistem için ‘’kötü’’ bir örnek olan direnişin şekli, onları olabildiğince huzursuz etmektedir. işte bu noktada devreye demogojiler giriyor. direnişin ideolojik olduğu, birilerince kullanıldığı, kandırılmış kitleler olduğu, milyonlarca işsiz varken, işi olanların bu yaptıklarının şımarıklık olduğu vb şeklinde bir propaganda dili, iktidar sahiplerince kullanılmaya başlıyor (bir zamanlar kendiler için kullanılıyordu). amaç zor için gerekli olan desteği sağlamak. iyi niyetli olanın devlet, kötü niyetli olanların ise hak mücadelesi veren işçiler ve onların destekçileri olduğuna dair söylemlerin kaynağı da budur. amaç direnişin meşruluğunu kitleler nezdinde yıpratmaktır. işçine şeytan girmiş işçileri, şeytandan kurtarmak gerektiği savı böyle şekillendirilmektedir. tıpkı cezaevlerine yapılan ve onlarca tutsağın yakılıp, öldürülüp, işkencelerden geçirildiği o kanlı operasyona ‘’hayata dönüş’’ adı verilmesi gibi. şubat sonuna kalmadan direnenleri, direnişlerinden kurtarma operasyonu için düğmeye basılacaktır.
    emek mücadelesinin bölünüp parçalanması için bizzat yandaş sendika kuran ve var olanları ise sistem içinde evcilleştirerek kendisine yedekleyen devlet, bu sayede elini daha da güçlendirerek çıkmıştır işçilerin karşısına. tekel direnişi, aynı zamanda bu konumda bulunan sendikal örgütlenmeleri de deşifre etmekte ve onları zoraki bir eylemselliğin içine sürüklemektedir. onlardan sadece devlet nefret etmemektedir, sarı sendikalar da aynı nefreti besliyorlar. emekten gelen güç sadece devleti değil, sarı sendikaları da ürkütmektedir. işte bu yüzden tekel direnişi, sonucu ne olursa olsun, bir örnek olarak tarihteki yerini alacaktır.
    bir direnişin yüz binleri, hatta milyonları, tek talep olan ‘’hak’’ etrafında topladığını gören iktidar için elbette ki durum kaygı vericidir. çünkü akp ve sitemin ‘’tıkır tıkır’’cıları dikensiz bir gül bahçesi yaratamayacaklarını görmüş oldular. sömürünün olduğu her yerde direnişin de kaçınılmaz olarak var olmaya ve yaşamaya devam edeceğini tekel işçileri kanıtladılar.
    acı olan, bir zamanlar kendilerine yönelik baskılar için sokağa dökülerek destek isteyenlerin (başörtüsü eylemleri), bugün ortalıkta gözükmeyişleridir. üç maymunu oynayarak yaşıyor olmalarıdır. ezenle benzeşerek vicdanlarını, düşüncelerini iktidara teslim etmiş olmalarıdır. ne güzel yazmış hasan hüseyin korkmazgil “sende iş yok be kardeşim…’’ diye.
    açlık, soğuk ve inanç birlikte yaşıyor ankara da ve ankara da mecliste ‘’peygamber’’ savaşı çıkarıp, ana avrat birbirine giren seçilmiş “seçkin’’ler, açlık, soğuk ve inançtan bihaberler ve işçiler şubat sonuna ertelenen fiziki şiddete artık gün sayıyorlar. size demokrasi veriyoruz, getiriyoruz diyenlerin, gerçekte emeğin değil, imf ve dünya bankası politikalarının sadık uygulayıcıları olduklarını, bir kez daha bu direnişle tanıklık edeceğiz. şimdi safları sıklaştırma zamanı.
    1 ...
  24. 15.
  25. 16.
  26. tekel direnişi için
    "tek el olunmalı"
    0 ...
  27. 17.
  28. eylem olarak başladı. direnişe dönüşmüş. yakında harbe de dönüşür bu. dönüştürürler daha doğrusu.
    0 ...
  29. 18.
  30. 8 şubat 2010 pazartesi günü bandista' nın marş ve şarkılarla destek verdiği direniş. bizzat direnişin kalbinde bağıra çağıra şarkılar söylemişlerdir, kalbi titremeyenler duysun diye.
    1 ...
  31. 19.
  32. bundan sonra iktidarın yapacağı haksızlıkları iki kere düşündürecek eylemdir.
    1 ...
  33. 20.
  34. ilk defa tüm solcu örgüt parti ve türevlerini birarada gördüğüm direniş.*
    0 ...
  35. 21.
  36. hala 16 işçinin açlık grevine devam ettiği direniştir.

    kararlılık ne garip kelime değil mi?
    1 ...
  37. 22.
  38. bir işçinin 15 yaşındaki kızının intiharıyla
    daha da üşüten direniştir.

    ihtiyaç duyulan umut olmuştur bunca hüzne rağmen.
    1 ...
  39. 23.
  40. tek bir kişi bile dünyayı değiştirebilir sözünün eyleme dönmüş hali.
    3 ...
  41. 24.
  42. 25.
  43. helal olsun direnişidir. uzun süredir sesi kısılmış olan halkın o sesi korkusuzca ve gürleye gürleye çıkardığı hak arayışıdır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük