bu akşam 3d olarak yayınlanacak olan program. murat bardakçı ve fatih altaylı gibi eşsiz yakışıklılığa sahip iki erkek güzelini üç boyutlu seyretmek de ayrı bir keyif olacak.
ermeni meselesinin konusuldugu programda bir ermeni abimiz iki tane turk u sozleriyle evire cevire dovmustur.fatih altayli her iki kisinin soyledigine onaylar bicimde basini sallamistir.obur tartisilan kisi ise nedense son derece rahat bicimde yuzbinlerce ermeni den daha azini oldurmusuz diyebilmistir.
9 Mart 2010 tarihindeki, (bkz: yusuf halaçoğlu) ile (bkz: sevan nişanyan) arasındaki sözde ermeni soykırımına yönelik tartışma ile turk soykırımına neden olacağa benzemekte olan televizyon programı. yanlış anlaşılmasın, inşallah 70 milyon izlemiyordur programı. gülmekten işten güçten olacak millet.
h - halaçoğlu
n - nişanyan
n- nedir kanıtınız ?
h- buyrun osmanlı arşiv belgeleri.
n- taraflı propaganda kağıtları onlar.
h- buyrun fransız belgeleri
n- ....
h- buyrun amerikan belgeleri
n- ....
h- hepsi mi yalan o zaman buyrun ingiliz belgeleri
n- ....!!!! yalannnn söylüyorsun, yalaaannnnn..
fatih altaylı geyiklerine maruz kalmaktan bizi kurtaran bir profesör'ün konuk olduğu program. adam din adamlarından bahsediyor, bizim fatih kalkmış adamların giyimiyle kuşamıyla taşşak geçmeye çalışıyor ve böyle adamlar hala türkiye televizyonlarında cirit adıyor.
mehmet adında sürekli konuşan ve hiç susmayan bir hocanın konuk olduğu program. arkadaş tüm süryani ve hristiyanlık tarihini ezberledim lan. sabah kendimi vaftiz edicem a.q
akşam ki program beş saat otuz dakika sürmesine rağmen gerçekten çok başarılı geçti,
fakat yinede eleştiri yapmadan geçmiyeceğim.
murat bardakçı her programda lafa girip kendiside değişik bir şeyler söyler :
"olur mu efendim, şimdi o aslında" gibi girişler yapar fakat cübbeli ahmet hoca varken çok sessiz kalıyor. insan onuda duymak ister sık sık program sırasında.
cübbeli ahmet hoca ne denilebilir ki, sorulan bütün sorulara ya net cevap veya "ben orasını bilmem" diye karşılık verdi. konuşurken hiç tereddüt etmedi.
ve fatih altaylı hoca efendi hazretleri, yani o kadar mail ile soru sorduk adam bir taneside mi sormaz. gerçi program sonunda otuz bin mail geldiğini açıkladı.
çok güzel program idare ediyor,geçen ki programında ki giyinişini eleştirmişler, yahu adam nasıl giyinirse giyinsin kendi programı değil mi, sen adamın tartıştığı, sorduğu sorulara bak, isterse pijamayla sunsun programı. sorularımı en azından burada soruyum.
1. cennette canının her istediği olacak diyor, şimdi ben evimde otururken dışarıda kar yağmasını istesem oda gerçekleşecek mi ? veya bu dünyada ki kitaplar, müzikler ve filmler orada da olacak mı ? festivaller, konserler, sinemalar ?
şimdi insan bunları öğrense daha iyi bağlanır dinine, öbür türlü elma ile armut burdada var.
yıllardır aynı olan boktan bi jeneriğe sahip olan program. yeter lan değiştirin artık şunu. bilinçaltıma işledi dandik jeneriğiniz.. ne zaman duysam yüksek bi yerlerden atlamak istiyorum amına koyayım.
haydar dümen: kadın memesini çıkarıp çocuğunu emzirirken bi erkek görse bakmaz kafasını çevirir fatih altaylı: aman hocam gazetelerin 3.sayfalarını okumuyor musunuz? herkes birbirine tecavüz ediyor.
dünkü özel programında yaşanan bir hadise beni necip milletimiz hakkında yine düşünmeye sevk etti. şöyle ki, programda tarih konuşuluyor malûm. konu said nursi'ye geldi. murat bardakçı'yla erhan afyoncu da nursi hakkında "20 yüzyıl islâm dünyasını, özellikle türkiye'deki insanları çok etkilemiştir." şeklinde bir yorum yaptı. herhalde buna itiraz edecek kimse yoktur.
sonra bir mail geldi. "siz nasıl bu adamı programınızda översiniz?!" minvalinde bir sitem mailiydi bu. fatih altaylı da "tamam beyefendi böyle biri yoktur, hiç yaşamamıştır. siz rahat olun." şeklinde biraz da kızgınlıkla bir cevap verdi.
bir 10 dakika sonra bir mail daha geldi. bu seferki de "siz nasıl böyle bir şahsiyeti yok sayarsınız, hiç yaşamamıştır dersiniz?!" diye çıkışıyordu. eh haliyle yarıldık tabii..
fıkra gibi yav! trajikomik... zaten okuduğunu anlamayan bir milletiz tamam da lan görüp duyduğunu nasıl anlamaz bir insan? hayret doğrusu.