şuan hüseyin çelik saçmalamaktadır. bir kere dersim isyanını chp dile getirdi diye hemen dersim katliamı yapıldı diyerek chpye yürekten başlı alevi halkını aklı sıra çelmeye çalışmaktadır. yemezler kardeşim. yemezler. konuştukça sıkıntı getiriyor. milliyetçiliği şirk demeside ilginç. siz bizim kadar milliyetçi olunda şu pkkyı bitirin. of ülkem of.
şu anda izlemekte olduğum program..şunu söyleyebilirimki, bu program hepten koptu..salt tarihi ve dini konuları konu edinmeye başladı..ve bu yönü ile bana göre aynı kanalda yayınlanan ''tarihin arka odası'' isimli programdan hiçbir farkı kalmadı..konu çeşitliliği hiç yok..fatih altaylı, yanında saksı gibi taşıdığı murat bardakçı olmadan kültürel yönden eksik kaldığı için yanında başucu kitabı gibi murat bardakçı'yı taşıyor resmen..murat bardakçı'yı sever ve sayarız..gerçekten çok kültürlü biri..ancak teketek programı gittikçe tekdüze bir hale geliyor..bilim,sanat,politika vb konular neredeyse hiç işlenmiyor..aslında bu sadece teketek programında değil habertürk kanalının kendisine olan bir zaaf..sürekli aynı tip ve birbirine benzer programlar yayınlanıyor..bir programda konuk olan misafir,ertesi gün başka bir programda konuk oluyor aynı kanalda..bu tekdüzelikten kurtulamazsa habertürk,yükseldiği hızla çöküşe geçer..benden söylemesi..
cüppeli ahmet hoca konuktur. her ne kadar fatih altaylı'yı ve murat bardakçı'yı sevmesem de, programda ara ara yaşanan kopmalar yüzünden gözümü bile ayırmıyorum bu gece.
dün fatma bostan ünal'a türban ve irade konularında sorular sorarak "ık ık ık" cevaplarının alınmasına vesile olan, beni ekran başında güldüren programdır.
"4 yaşında kuran okutmaya başlarım ben çocuğuma, buna hakkım var" diyerek -irade- meselesine gelmiştir.
fakat fatma bostan ünal "çocuk ve aile" konulu sorularda, çocuğun yetişme sürecine haksız bir müdahale uygulanmasını kendi çıkarları ve inancı doğrultusunda savunurken, başka inanç ve çıkarlar doğrultusunda -ık ık- demiştir. -ık ık- diye kekelemeyip "evet onlarda haklı" diyebildiği yerler olmuştur ama bunu yaparakta dini metinlerde emredilen ve vaat edilen konulara çelişki sürmüştür.
bir insanın gerekli yerde gerekli sorular karşısında nasıl kendisi ile bu kadar çok çeliştiğini bana tekrar tekrar göstermiştir.
ertuğrul özkök, fatih altaylı ve murat bardakçı'nın biraraya geldiği bu programda biraz önce geçen konuşmaları hayretler içerisinde dinledim.
eö: artık daha ne kadar kavga edeceğiz, bu daha fazla devam edemez(kürt-türk kavgasından bahsediyor)
mb: ama karşı taraf ayrılmak istiyor mu? onlar istemiyorlar bana kalsa.
fa: açık açık söylemiyorlar ama karnından konuşanlar var.
sanki "sen haksızsın çünkü benim misketimi aldın" muhabbeti yapıyorlar amk.
dün(28.10.10)itibarıyla konuğu, ertuğrul özkök'dü. hepsi korkudan (murat bardakçı dahil) hiç bir şekilde, ne siyasete
ne de türbana girip tartıştılar. bunlar işlerine gelince aydınım diye geçiniyorlar. korkudan geyik muhabbetine girip
kaz yemeğini konuştular. şimdi gel de nihat genç'i özleme.
teke tekte balyozcuların eşleri var cevaplarına ben gülüyorum söyleyen bayanlar da gülüyor. teke tek sorulan sorulara verilen cevaplara herkesin güldüğü program.
nihat ergün'ün; kılıçdaroğlu'nun verdiği iddia edilen ayarların bir bok etmediğini an itibariyle ispat ettiği program. bu adamı dinledikten sonra oyum kesinlikle akp'ye arkadaş.