ibn abbas'a göre nüzul sırasına göre 16.suredir. allah ın sünnetullah ı gereği insan önce kendini bilmeli tanımalıdır. zira kendini bilen rabbini bilir düsturu...
insanların yaradılışından gelen en güzeli, en iyisi istemesi; evin, çocuğun, eşin anne ve babanın en mükemmeline sahip olma güdüsü ona meşrebinde verilenlerdendir. ama insan bunu eğitir, törpüler, yerinde ve zamanında frenlemesini bilerek kendini terbiye etmelidir. bilindiği gibi alah ın sınavları da genellikle insanın en çok sevdiği olan bunlarla sınanır..
anlatı;
. rabbimiz bu yaratılıştan gelen huyu yerli yerinde kullanmayı bilmeyenler için aç gözlülük saplantısı terimini kullanıyor.yaradan bilmez mi hiç?
. mezarlarınıza dek süren bu aç gözlülük saplantısı! cünkü insan yaşadığı sürece hep karşılaşacak bu sınavlarla. ve ancak bu ölünce bitecek ama ya öğrenir kendini eğitmeyi ya da ekliyor rabbimiz;
. zamanı geldiğinde anlayacaksınız! sonunda hayret var. çünkü o zaman geldiğinde hesap günü olacağını anlatıyor,
.o nu anlasaydınız, yani geç olmadan mülk ün gerçek sahibini, eşyanın, çocuğunun eşinin hatta kendinin bile sende emanet olduğunu, eşinle olan ilişkinde, cocuğunla olan, anne babanla olan ilişkinde bir sınavdan geçtiğini ah bir o gün gelmeden anlasaydınız!
. işte o zaman cehennemin yakıcı ateşini görürdünüz..(onu içine girmeden sanki azabı yaşıyormuş gibi düşünsel boyutta görüp sakınırdınız).
.o nu düşünsel boyutta bu dünyada görmeseniz bile alah ın nimetlerine karşı nankörce ve gereği gibi kullanmazsanız, ölünce hayatın tüm yaşantılarını gerçek manada kavrayacaksınız.
.ve o gün allah ın istediği bir kul olmayıpta kendi dilediğin gibi yaşayan insanların ve gereği gibi davrananların da beraber hayatın nimetlerine karşı yaptıklarınız için sorguya çekileceksiniz.. unutmayın! diyor rabbimiz.. *
surenin inis sebebi olarak tefsirlerde;
mekkeli musriklerin coklukla, soylari ile cok fazla ovunup, mezarlari saymalari gecmektedir.
allah ise bu sure ile soy sopun onemsiz oldugunu,
her turlu nimetten hesaba cekileceklerini hatirlatiyor.
Hard disklerde bekleyen onlarca film, belgesel, e-kitap ve mp3 ler düşünülünce, çokluğun ve çokluğa sahip olma hırsının, insanları gereksiz yere meşgul ettiği anlaşılır.