türkiye için son derece üzücüdür. böyle bir vaziyette kıçlara kına yakmak yerine biraz ülkenizi düşünseniz ve hayatınızda bir kere kitap okusanız sağcıların bugün kullandıkları demokrasi, adalet, eşitlik söylemlerinin nerden geldiğini görüp 'alay etmeye çalıştığınız' koskoca geçmişi olan sol siyasetin ne olduğunu görürsünüz.
solu da ülkemizde bu hallere düşüren marmaris'teki darbe ressamı kıçına kına yakılmış insan resimleri çizebilir.
türk solu maalesef zamana ayak uyduramadı. dünya değişti. türkiye değişti ama onlar değişmek bir yana halka rağmen siyaset yapma yolunu seçtiler. doksanlarda aldıkları belediyeleri iyi yönetemediler ve inandırıcılıklarını kaybettiler. türkiye'nin çağ atlaması için solun da çok güçlü olması gerekiyor. yoksa bu tek taraflı iktidar resmi bize ihtiyacımız olan ivmeyi kazandırmaz. bu açıdan sol kendisi için değil türkiye için politikalarını gözden geçirmeli altarnatif olma gücüne erişmelidir.
o da faso çıkan ümittir. ona buna iftira atan bir adam son umutlarıysa artık doğru yolu bulmalarından başka çıkar yolu olmayan gariplerdir. belki 3011 de komunist, devrimci alevilerle iktidara gelirler, umutluyum...
solun, karanlığa doğru tuttuğu ışığının mevcut olması durumudur. diğerleri ise karanlıkta yönünü göremeden, nereye gittiklerini bilemeden, duyarsız, umarsız, kendi memleketlerinde kendileri gibi yaşamaktan aciz, ellerinde diplomalarıyla işsiz, ne olup bittiğinden habersiz; bugün ellerini kollarını sallayarak gezebiliyorsa bunu önce kendilerini dünyaya getiren annelerine, sonra sınırda onları koruyan mehmetçiğe borçlu olduklarını idrak edememiş ki etselerdi onlara hakaret eden bir adamın ipliğini pazara çıkarmaya çalışan kılıçdaroğlu'na böylesine komik, böylesine çocuk oyunu oynarmışcasına "olamaaaaz ki... olaaamaz ki... kılıçdaroğlu başkan olamaz ki" atıflarında bulunmaya içleri elvermez, ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çökmüş olan karanlığı kırık bir ampul ile aydınlatabileceklerini düşünmezlerdi.