Bütün mirasın tek sahibi olmaktan başka farkı yoktur kardeşi olan insandan.
Ben dizi sohbetlerini film kritiklerini babamla da gayet yapabiliyorum misal. En yakın arkadaşım diye bişey yok bizim grup biraz kalabalık. Herhangi biriyle yapabiliyorum bunu. Ayrıca film izlerken ne diye yanında biri olsun istenir ki. Sen film izlemek istemiyorsun canın sıkılmış. Film tek başına izlenir aq yanındakinin gürültüsüyle mi uğraşacan.
Git yarın teyzenlere, dayının çocuklarının dedikodusunu yapın. Evet. Teşekkürler.
Kimi zaman hiç yadırgamadan veya garipsemeden,bildiğim tek hayat bulduğu için herhangi bir hüzün hissetmeden gündelik hayatıma devam ederken yüzüme tokat gibi çarpan durum.
Bugün bayağı bir canımı sıkan şeyler oldu,gece kafamı dağıtmak için bir film açıp izleyeyim dedim.Bir komedi filmi seçtim,gülüp eğlenemesem de kafam biraz olsun dağıldı.Sonra internette gezinirken tek başına film izlemek alakalı bir gönderiye denk geldim.Tek başına film izlemek anormal bir durum değil ama beni sarsan şuydu:Şu an istesem de istemesem de tek başıma film izleyecektim.Kimse yoktu ki.Aynı zamanda bu durumu da garipsememiştim bile ben.Yani ben hep tek başıma film,dizi izlerim ki.Gelip yanıma kıvrılıp izleyen olmaz,geçerken filmi merak edip durup benimle izleyen olmaz.Yeni Nexflix üyesiyim,tabi ilk günlerin heyecanıyla bol bol kullanıyorum.Arada sırada anneme teklif ettim beraber izleyelim diye,o an olur diyor tabi ama "hadi,yapalım,"deyince çok da istekli değil.Haklı,kadın oturup benimle film izlemek zorunda mı?Değil.Çok şükür birkaç tane sağlam arkadaşım var ama gece neticede,hem bambaşka evlerde çok başka hayatlarımız var."Haydi buluşalım,"deyince anında buluşamıyor insan benim durumumdaki gibi evler yakın değilse,herkesin başka gündemi varsa.Ne bileyim,çok abarttım belki,eminim kardeşi olanlar da her şeyi beraber yapmıyor ama işte beni sarsan,benim hiç ihtimalimin bulunmaması.Kardeşim olsaydı muhtemelen ilgi alanlarımızın kesiştiği en azından bir iki nokta olurdu,neticede aynı jenerasyondan olacaktık.izlediğim bir dizi hakkında konuşmak için ıngstagram hesabımda,"....diziyi izleyen varsa dm'ye gelsin,biraz dedikosunu yapıcam,"dedim geçen günlerde.Eski bir arkadaşım geldi sağ olsun,dizi hakkında konuştuk bayağı ama keşke böyle bir şey dememe hiç gerek olmasaydı mesela.Zorla izletirdim en kötü,en kötü yanına oturup o diziyi izlemediği için hiçbir şey anlamasa bile ben içimi dökerdim dizi hakkında,saçmalardım.Arkadaşa ya da anne babaya yapılmaz ki bu.Arkadaş hep yanında değil zaten,en yakın arkadaşımı iki aydır görmedim bile.Anne baba desen farklı jenerasyonsun,ilgi alanlarınız farklı,oturup onlarla bu muhabbeti yapmak onlara işkence oluyor.Ne bileyim be sözlük,didişsem de kavga da etsem bu gece ben sıkkın canımı dağıtmak için o filmi açmak zorunda kalmasaydım keşke,annemle kavgamızın ardından saatlerce odamdan çıkmadım ya,işte o an kardeşim girseydi odaya,"Annemden paparayı yedin,şimdi süt dökmüş kedi gibi oturuyorsun,de mi?"deseydi,beni yeterince gıcık ettikten sonra,"Aman boşver,annem yufka yürekli,bilmiyor musun sen?"deseydi.Dedikodu yapsaydık,aklımı dağıtsaydı,en kötü film açtığımda bile arada göz ucuyla o da filmi takip edip,"Ayy,ne kadar vasat bir şey bu!Sen böyle filmlere komedi mi diyorsun?"deseydi,ne bileyim.Olsaydı işte keşke sadece.
Biliyorum,tek çocuk olmanın avantajlı çok yönü de var.Ama bazen öyle vuruyor ki kardeşsizlik.Hele böyle ebeveyenlerle aran kötü olduğunda,arkadaşların da yoksa yanında,sadece evinde değil,koskoca dünyada yapayalnız hissediyor insan kendini.Çok istiyorum sözlük,asla mümkün olamayacak bir şeyi istiyorum.Şöyle aramızda 2-3 yaş bulunan,en fazla dört,bir kardeş.Kimi zaman saç baş kavga edeceğimiz kimi zaman en büyük destekçim olacak olan.Kimi zaman birbirimize karşı çok bencil olduğumuz kimi zaman en çok birbirimizi düşündüğümüz.
Muhtelemelen sabah kalktığımda çoktan unutmuş olacağım şu an hissettiklerimin ağırlığını.Ta ki bir sonraki yapayalnız hissedişe,istemeden de olsa tek başıma yapmak zorunda olduğum bir şeye kadar.
Türkiye’de bir araştırma yapıldı. TÜBiTAK destekli olan bu sosyal araştırma, kardeş sayısı fazla ailelerde yetişen çocukların daha uyumlu, başarılı ve mücadele kapasitesinin yüksek olduğunu ortaya koydu.
Sonuçlar, çok kardeşli ailelerde çocukların çok daha başarılı, mücadeleci ve kendini ifade etmekte daha maharetli olduğunu gösterdi. Daha çok arkadaş edinme ve oyun ortamına uyum sağlamada başarılı oluyor bu çocuklar. Tek kardeşli olanlara göre daha mücadeleci olan bu çocuklar, grup çalışmalarında da daha fazla başarı sağlıyor.
Kardeş sayısı fazla olan çocuklarda ayrıca risk almak ve yabancı ortamlarda kendini ifade etme konusunda da tek çocuk olarak yetişen bireylerden daha başarılı olduğu gözlendi.
çocukların kardeşiyle oynarken koordinasyon ve iletişim kurmayı, kardeşler arası çatışmalarda hakkını aramayı öğrendiği söylendi. Öne çıkma, daha başarılı, daha sevilen olmak için çabalarken, mücadele gücünü de öğrendiği
söylendi, çok çocuklu ailede yetişen çocukların konuşma ve kendini ifade özelliklerinin de çok hızlı geliştiğini, bu çocukların tek çocuk olarak yetişmiş bireylere göre daha okul ve meslek başarısının da yüksek olduğunun görüldüğü söylendi.
zordur, yalnızlığı iliklerinize kadar hissedersiniz bilhassa anne ve babanız çalışmak zorundaysa çocukluğunuz bir apartman dairesinde ebeveynlerinizin eve dönüş saatini bekleyerek geçer.
istediğin zaman kalabalıklara karışıp istediğin zaman yalnızlığa kapatırsın kendini bunun kontrolü sende olur ve bu gayet güzel bir şey. Kötü tarafıysa yaptıklarını başkasının üzerine asla atamamışsındır çünkü sen yapmışsındır onu doğru ya da yanlış.
ilkokul'dan sonra yatılı okursanız eğer, bir sınıf dolusu kardeşiniz olur mezun olana kadar, ve ondan sonra tek çocuk olduğunuzu bir daha hiç hatırlamazsınız.
güzeldir sanırım...
sen abisin öyle yapamazsın.
sen abisin hareketlerin kardeşine örnek oluyor.
sen abisin ne biçim laf o öyle.
sen abisin bakkala git.
sen abisin evden topu sen getir.
sen abisin nasıl unutursun.
sen abisin.....sen abisin....
Ailedeki bireylerden birisine sahip olmamaktır.
Bugün yine çok bitik bir günümdeyim,üzgünüm, yalnız hissediyorum.Yine hep bu günlerde dediğim gibi,"Bir kardeşim olsaydı,"dedim."Ağlaya ağlaya konuşabileceğim...."Sonra durup düşündüm;niye?Melek gibi bir annem var,çok şükür.Evde o bekliyor beni,oturayım,onunla konuşayım ya.Tamam,anne baba kardeşle karşılaştırılamaz,aynı şey değil,istediğiniz kadar arkadaş gibi olun vs.,bunu yaşayarak bilenlerdenim.Ama yine de beni dinleyebilecek,teselli edecek biri var ya.Sonra belki de ilk kez anladım tek çocuk olmanın beni niye bu kadar derinden üzdüğünü.Bir keresinde,yıllar yıllar önce,anneme,"Biliyorum,kardeşim olsa da hayatımda çok şey değişmeyecekti belki ama herkesin var,insan istiyor."demiştim.O zaman da bayağı yaklaşmışım aslında.Bu kadar basit işte.Türkiye'deki çocukların yüzde doksanının kardeşi var ve ideal aile modeli böyle oluyor.Sende tıpkı annesi ya da babası olmayan çocuklar gibi,eksik,yarım bir ailede büyüdüğünü hissediyorsun.Hele de aile benimkiler gibi mutsuz bir aileyse.Evet,sebepleri çok var ama bir çocuğu kardeşsiz bırakmak bencillik,bugün bir kere daha bunun doğruluğunu hissediyorum.Çünkü sen o çocuğun bir aile bireyini hiç sahip olmadan kaybettiriyorsun,öldürüyorsun.O da bunun yasını çekiyor;tıpkı gerçek ölümler gibi.
Tek başına olmaktır.Bir tek çocuk olarak asla kendi çocuğuma yapmayacağım bencilliktir.Burada kimseyi zan altında bırakmıyorum;herkesin türlü türlü sebebi vardır eminim ki.Benim annem de beni keyfinden kardeşsiz bırakmadı.Evliliği kötü olduğu için;babam çocuk gibi biri olduğu için,maddi imkanımız çok iyi olmadığı için.Ama annemin kendi kardeşleriyle yaşadığı miras sorunlarını görmüş biri olarak,yine de keşke bir kardeşim olsaydı diyorsam bu mevzu tahmin ettiğinizden daha derindir sevgili anne babalar.Bu yüzden lütfen iyi düşünün;en azından çocuk bakmak zor,bir kere daha istemiyorum gibi basit sebeplerle çocuğunuzu yalnız bırakmayın.Şimdi diyeceksiniz biz varız,çocuğumuz yalnız değil ki.Ya da etrafta ne kadar çok çocuk var;iyi arkadaşlıklar kurar falan filan;bunlar yalan.Çocukken kardeş eksikliğimi bana hissettirmeyen iki kişi vardı.Kardeş ve abla başlığında anlatacağım onları.Ben hep tek çocuktum ama eğer ki insanın gerçekten kardeşi olmayan biri,bir insana kardeş kadar yakın olsaydı,olabilseydi onlar bu ikisi olurdu. (Biyolojik bağdan bahsetmiyorum.Örneğin iki çocuğu evlatlık alıp büyüttünüz mü?Onlar kardeştir.Demek istediğim o değil.Başka yollarla evlat sahibi olmuş,belki bu yolla çocuğuna kardeş vermiş gönlü güzel aileler üzülmesin.)Ama şimdi ikisi de yanımda yok.Kardeş de her zaman insanın yanında olmaz(annemden biliyorum)ama kardeş yanında olmadığın zamanda bile kardeşindir.Oysa bir arkadaşımızla birbirimize kazık attığımızda bitmiştir;kardeş ise bizi defalarca hayal kırıklığına ugratabilir.Bu bir açıdan kabus gibi;katılıyorum ama bir açıdan da fütursuz bir rahatlık olduğu bir gerçek.Neyse;şimdilik gidiyorum;daha buraya çok şey yazacağım.Çünkü bir tek çocuk olarak ailem maddi zorluklarına rağmen istediğim birçok şeyi yaptı ama en çok istediğim şeyi yapamadı:Kardeş.içimde kaldı,çok içimde kaldı.
ben 5 yaşındayken babam kardeş istiyor musun ? demiş. bende kardeşim olursa ne olacak ? diye sormuşum. babam da şimdi bak burda 2 tane 1milyon var ( o zaman 1 milyon vardı ) eğer kardeşin olursa bunun birisi kardeşine gitcek ama olmazsa ikisi de senin olacak demiş. asla kardeş istemiyorum demişim. sonra 2 yıl sonra annemin çok su içtiği için karnı şişmiş ve misafirlikteki kadın kardeş geliyor sana demiş ben de anneme, doğru mu ? demişim evet demiş. hayır istemiyorum desem de olacak demiş sonra almışım bıçağı annemin karnına saplamaya çalışmışım sonra şaka şaka diyip ortamı yumuşatmış ve bir daha kardeş istiyor musun? diye sormamışlar. ve yıllar geçtikçe anladım ki iyi ki kardeşim olmamış. yıllarca ilerde hep bir kardeşin olsun istersin dediler ama yıllar geçti hala gram istemedim. sonuç olarak tek çocuk olmak güzel.
Şimdi normalde üç çocuğuz fakat abim ve ablam evlendikten sonra 4 ebeveynli tek çocuk gibi oldum. Maddi açıdan çok iyi ama manevi açıdan kafayı yediriyorlar. Tüm baskı ve beklenti senin üzerinde çok zor çok.
Aileniz tek çocukta karar kılmıştır. Süper bir olay gibi görünebilir fakat değil. Tek çocuk olmanın getirdiği sorumluluk ve beklenti. Doğduğunuz ilk günden itibaren tüm yatırım size yapılır. Öyle bir beklenti oluşur ki, sizden üst düzey bir bürokrat hadi olmadı en azından memur olmanız beklenir. Yirmi beş yaşına gelip özel sektörde çalışıyorsanız, takıntılı ailenizle birlikte mutsuz bir yaşama merhaba diyebilirsiniz.
Hayatımda olmayı en çok istediğim ve kısa bir süre dahil olduğum grup, gruptu.
Ben doğduktan 10 sene kadar sonra, tam çocukluğumun baharında ise ikinci olarak nitelendirdiğim bir mahlukat doğdu.
Kendisi tam olarak allahın bana uygun gördüğü bir ceza ki halihazırda yıllardır, üniversite okuyor olmama rağmen aile hayatıma ve ailem ile ilişkilerimin içine s.çmaya süratle devam ediyor.
Sonuç olarak iyidir tek çocuk olmak, özendiğim şeydir.
Kötü bir kardeşe sahip olmaktan çok daha iyidir, lokisiz thor olmaktır.
gördüğüm kadarıyla tek çocuklar sıklıkla kuzenleriyle sıkı fıkı oluyorlar. yine kabaca bi genelleme yaparsam hepsinin de hafif bi izole olma halleri var. iç dünyalarına biraz daha yakınlar sanki. genellemelerin hepsi yanlıştır tabi.
saçma bir şekilde şımarık önyargısına uğramaktır. oysa hiç ilgisi yok. tek çocuklar şımartılmaktan çok, sorumluluk bilinciyle büyütülürler. genellikle tek çocuklu aileler bilinçli ve eğitime önem veren insanlar olduklarından, tek çocuklar çok yönlü ve entelektüel bireyler olmaya daha yatkınlardır.
aslında küçükken güzel olsa da, büyüdüğünde kötüdür. annen veya baban hastalansa kafayı yersin, şehir dışında okumaya göndermezler çünkü senden ayrı kalamazlar. akşam hava kararmadan evde olman gerekir. (gerçi bunda haklılar, zaman kötü) arkadaşlarına çok düşkünsündür. onları kardeşin yerine koyup yüreğini açarsın. aşık olduğunda da hesapsızca, menfaatsiz ve sonuna kadar seversin; çünkü sen özel olduğun için sevdiğin de özeldir. fakat arkadaşlıkta da, aşkta da kazık yemek tek çocuklar için fazla yıkıcı olabiliyor. çünkü sevmeye, bağlanmaya ve sevgini göstermeye yatkın oluyorsun. tek çocuklar, aileden çok sevgi ve ilgi gördükleri için bunu çevrelerine de yansıtabilirler. sonuçta çocuk ailede ne görürse topluma onu verir.
hayatındaki herkesi çok önemsersin; ama diğer yandan yalnızlığa alışkın ve hatta tutkun olduğun için pek kimseyi yanına yaklaştırmazsın. yani hep bir mesafe vardır. çok yakın olduğum, duvarlarımın arkasına aldığım çok az kişi var. bu sebeple bir gün evlenirsem evlendiğim kişiyle bile bazen ayrı odalarda takılma gibi bir isteğim var. insanlarla her an dip dibe olma fikri beni boğuyor. evde bile çoğunlukla odamda takılıyorum mesela. aileme düşkünüm ama ayrı bir hayatım var.
egon çok yüksektir, sadece 1-2 kişi dışında egonu devre dışı bıraktığın kimse yoktur. kendine çok değer verirsin. bu da yine yalnızlığın kazanımıdır. fakat egon yaralandığında anında kendi kapını kendi üzerine kilitler ve içeriye kimseyi almazsın.
düştüğün zaman tek başına ayağa kalkarsın, sorunlarını tek başına çözersin. annen ve baban en yakın dostun ve sırdaşın olsa da eninde sonunda yalnız kalacağının farkındasındır. bu yüzden güçlü ve dimdik ayakta durman gerekir. başarılarının, sahip olduklarının ortağı yoktur. her şey senindir. anneni ve babanı -allah gecinden versin- kaybettiğinde seninle aynı acıyı paylaşacak biri olmayacaktır çünkü. bir kardeşin olsa "onun da annesi/babasıydı, o da aynı acıyı çekiyor" deyip teselli ve dayanak bulabilirsin ama onları kendi başına yıkayıp kefenleyeceğini ve tek başına mezarlarında ağlayacağını bilmek acıdır. o yüzden onlara bile çok fazla bağlanmak istemezsin. çünkü bir gün kendine sarılmak zorunda kalacaksındır.
ve teyze/hala olamazsın ya da amca/dayı, bu yüzden bir tarafın hep eksik kalacaktır. gerçi sorun değil, evleneceğin kişinin yeğenlerini seversin. çok iyi yenge/enişte olur tek çocuklardan. bence ben çok iyi yenge olurum yani. evleneceğim kişi de tek çocuk olursa yeğen açısından yandığımın resmidir o ayrı. kaynım, görümcem falan bir sürü olsun isterim şahsen.
tek çocuk olmak olumlu ve olumsuz tarafı çok olsa da, güzeldir.
tek çocukla ilgili pek çok haksız önyargı vardır. ben de tek çocuk olarak bunları inceleyelim farklı açıdan bakayım istedim.
1. herkes seni bencil ve şımarık biri sanır. evet paylaşmaya alışmamışsındır.bu senin şımarık olacağın anlamına gelmez alıştığında en çok paylaşan sen olursun. çünkü o duyguya hasretsindir .asıl kardeşi nedeniyle hep paylaşmak zorunda kalmışların bazıları diyeyim paylaşmayı sevmez ama insan ilişkilerinde ustalaştıkları için vermeden alınmayacağını bilirler ve bir amaçla bol keseden dağıtırlar ama gün sonunda daha fazlasını toplarlar.
2.psikolojisi bozuktur iddiası. tek çocuk kendi kendine oynamaya alıştığı için yaratıcıdır , yalnızlığı sever ve bir parça hüzünlüdür. bu da cahil bir toplumda psikolojisi bozuk diye yaftalanmak için birebir özellikler. oysa sürüye ne pahasına olursa olsun uymalı , sosyal olmalı, teyzesi keriman ın tüm kandillerini kaçırmadan kutlamalı ve her daim neşeli gibi gözükmeliydi .
3. antisosyal iddiası .insanlar antisosyal ile asosyali karıştırıyor tek çocuk da diğer kardeşli insanlar gibi antisosyal olma ihtimaline eşit derece yakındır. antisosyallik psikopatlığa benzer bir kişilik bozukluğudur ,tehlike arz edebilirler ve genetik bozuklukla kötü muamele görmek harmanlanınca ortaya çıkabilir. ancak burada tek çocuk için asıl söylenmek istenen asosyal olmasıdır .demiştik tek çocuklar yalnızlığa alışkındır . evet insan olunca biraz bunalırlar çünkü insana ve bunun getirdiklerine de alışmamışlardır .insan ilişkilerinin ( gösteriş meraklılığı,şekilcilik, laf sokma, sinsilik , kibirlilik, saldırganlık , kıskançlık,yalakalık ,bencillik,hiyerarşi ) gibi yönleriyle haşır neşir olmadıklarından alttan almakta, nabza göre şerbet vermekte, baş etmekte zorlanıp uzak durabilirler hatta dışlanabilirler de.