21. asrın dehşet verici tüketim kültürünün ve nefsani, şehvani arzularının adeta esareti altında yaşayan muasır insanın bir türlü göremediği hakikattir. bugüne kadar insanoğlu; insanlık için ideal refah ve huzur düzenini sağlayacağı iddiasındaki bir çok ideolojik(mefkure) nazariyeleri acı şekilde tecrübe ederek bunların insanların heva ve heveslerini tatmin etmenin ötesine geçemeyen kuruntulardan ibaret olup insanlara hem vicdani hem de ruhsal anlamda vazgeçilmez bir ihtiyaç olan maneviyatı sağlama noktasında bir şey veremediklerini bütün çıplaklığıyla görmüştür.
hiç kuşkusuz ki beşeriyet "her şey aslına rücu eder" düsturu gereğince bugün olmasa dahi istikbalde kalu-bela'da rabbelerine verdikleri sözün bir gün ruhlarının derinliklerinden vicdanlarına fısıldadığı sesi duyarak bu hakikate teveccühte adeta yarış edercesine şeriatın huzur yayan iklimine koşacaklardır.
her ne kadar bazı odaklar insanlığı düştüğü bu bataklıktan kurtaracak olan şeriatı, işid gibi vahşilerin elleriyle karalayıp islamı insanların vicdanlarına hapsetme arzusunda olsalar da rabbim mazi de olduğu gibi bugünde nurunu düşmanlarına galib kılarak; islamın insnalığın kablerine dokunan ilahi mesajlarını bütün gerçekliğiyle beşeriyetin adalet terazisinin ağır basan kefesinde konumlandıracaktır. bu kaçınılmaz bir hakikattir.
islam şeriatı topluma hakim olduğu zaman hem ahlaki hem de vicdani olarak iflas etmiş olan insanlığı yeniden kuruduğu yerden filizlendirerek yer yüzünü allahın nuruyla aydınlatacaktır.
"Sonra emirden bir şerîat üzere seni me'mur kıldık, onun için sen o şerîate ittiba' eyle de ılmi olmıyanların hevalarına uyma" (casiya 16)
"Allah sizden iman edip güzel işler yapanlara, kendilerinden öncekileri yaptığı gibi onları da muhakkak yeryüzünün hükümranları yapacağına, onlara kendileri için hoş gördüğü dinlerini kuvvetle icra etme gücü vereceğine, kesinlikle onları korkularının arkasından güvenceye erdireceğine dair, yeminle söz verdi. Onlar, hakkımda hiçbir şeyi ortak koşmayarak yalnızca Bana ibadet edeceklerdir. Artık bundan sonra kim nankörlük ederse, onlar fasıkların ta kendileridir!" (nur 55)
ilk paragraftan sonrasını okumaya gerek yok açıkcası. yok refahmış yok huzur bulmak içinmiş. şeriat huzurlu mu gerçekten? erkekler için süper ötesi olabilir ama bir bayan için öyle olmadığı kesin. ama sizin zihniyetinizde kadının ses çıkarma hakkı bile yok değil mi? eğer o huzur o özgürlük beni kapsamayacaksa s.çarım öyle şeriata.
hakkaten bir gerçekse tüylerimi diken diken eden bir gerçektir. ama kötü bir şey olduğundan, ama kötü bir şeye dönüştürüldüğünden, neyse ne; ama öyle hissediyorum yani.
dinin egemen olmadığı toplumlardaki yüksek "ahlak" kavramını nasıl açıklayacaksınız. bakınız Japonya örneği. hem teknolojik olarak gelişmiş hem de yozlaşmamış bir toplum.
