adaletin, eşitligin, daha güzel bir dünya da yasayabilmek için her insanın bilmesi,ögrenmesi ve en önemlisi bunu hissetmesi gereken olgudur.kısa vade de gerceklesmesi olanaksızdır ama bir gün olacaktır....
sömürülen sınıflar eski düzeni istemedikleri ve hakim sınıflar eski düzeni sürdüremedikleri zaman devrim zafere ulaşır. *
devrim, siyasal otoritenin gücünün ortadan kalkmasına neden olmaz. böyle bir güçsüzlüğün sonucu olarak ortaya çıkar.
kan dökmeden devrim olamayacagı düşünülürse, mecbur kalmadıkca kaçınılmalıdır.
dünya öyle bir hale gelecektir ki birgün, bu sürec baslamıstır zaten, mecbur kalınacaktır ve devrimden önce dökülen kanın yanında hiç bir seydir bu aslında...
zamanın güzel şeylere gebe olduğu düşünülen günlerde dağa taşa yazılan güzel bir yemindi. (sloganlığı sonradandır) "evrende her şey durumunu korumak eğilimindedir" fizik yasasını kolpa bulan ateşle kavrulmuş gencecik yüreklerin değişime direnen korkaklara hatırlatma notu gibiydi.
değişmeyen, evrilmeyen, yeniden inşa edilmek üzere devrilmeyenin kokuşacağını bilen, bunun için gereken neyse yapmaktan çekinmeyeceğini taahhüt eden yüreklerin ateşini söndürdü değişmekten ve devrimden korkanlar. o yol denenseydi bugün olunduğundan daha kötü olma ihtimali neydi acaba?
aslında geçmişte inanların hiçbir şey bilmediği gerçektir. yada devrimin ne olduğu yada devrimin çeşitleri olduğunu bilmemektedir. mesela bakın tek yolu devrim olarak gören iran, evet bakın devrimi yaptılar, ve sonuçları ortadadır. tek yol akıllı devrimler bütünüdür. aynı atatürk'ün yaptığı gibidir.
- nejat sola mı döncem,ne taraftan gitcez lan
+ tek yol var o da devrim
- lan oğlum bırak anarşikliği sırasımı kaybolduk diyorum, bu yoldan mıydı off...
+ ana hakkat kaybolduk lan..
bugün kabuş edilen anlamıyla devrim, sol agırlıklı bir devrimdir ki bu sol ağırlıklı devrimler tarih boyunca başarısızlığını kanıtlamıştır. nitekin devasa, haşmetli, kudretli sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği bile bir gecede dağılmıştır. hala devrim devrim diye gezinenler anlamak bu sebeple mümkün gözükmemektedir. ayrıca;
(bkz: devrim yol değil sondur)
bu sloganla yola çıkmış tüm devrimcilerin örnek aldığı ve hala daha örnek verdiği, taptığı sscb'de bile devrimin sembolü kızıl meydanın girişine kurulmuş mc donalds da, insanların iki hamburger için sıra bekliyor olduklarından habersiz kişilerin sloganı.
- ne olacak bu ülkenin hali böyle
+ niye oğlum nesi var ülkenin halinin
- ulan seçim vakti geldi oy verecek adam yok a.q. doğru dürüst
+ öyle tabi abi hepsi aynı bunların, ülkeyi yönetecek adam gibi adam yok, ülke ekonomik olarak, siyasi olarak, kültürel olarak hangi alandan bakarsan bak bok yolunda, tek yol var oda devrim
- başladın mı lan yine sen devrim çığırtkanlığına
+ bırak inadı abi artık kabul et, tek yok devrim...
Duvarlara yazili kalmakla mahkum olan garabet cumledir. hele ki bir komunizm ilan olunsun heryer gulluk gulistanlik olacak sanan ahmaklarin agizlarinda tekerleme olmustur. Madem ki oyledir neden komunist idare ile yonetilen ulkelerden ornegin kuba'dan her yil yuzbinlerce insan kapitalistamerika'ya denizleri, firtinalari olumu goze alip da kacmaktadir ? ya da bugun yeryuzunun en mureffeh ulkeleri olan iskandinavya ulkeleri komunizm ile mi idare olunmaktadir. Hayir efendim... bilakis bu ulkeler hali hazirda monarsik devletlerdir. krallari, baronlari, sansolyeleri vardir. Gercekten de iskandinavya ulkeleri komunist olmadiklari halde pek cok kapitalist ve komunist ulkeyi imrendirecek sosyal adalet sistemine sahiptir. Cunku bu tarihi bir gelismenin sonucudur. Bir sabah uyandiklarinda komunizmin ilan olundugunu gorduklerinde kavusmamislardir bu refaha.
daha kendi içlerinde bile devrim yapmamış kişilerin sağda-solda sarf ettikleri gereksiz slogan. ayrıca, bütün insanların eşit olması gibi saçma bir düşünceyi de savunur bu tek yol devrim slogancıları. ama kafaları otomatiğe bağladığı için hep aynı şuursuz lafları kendi kendilerine tekrar ederler: "tek yol devrim, bütün insanlar eşittir, yaşasın sosyalizm... ". ama nafile, zira dedikleri hep lafta kalır. sadece belli peryotlarda bu kalıp lafları tekrar edip dururlar, böylelikle sanal alem yolu ile kendilerini tatmin ederler! bu imkansız çaresizlik onları içten içe bir kurt gibi yer bitirir. bir de bu kızıl eşitlikçilerin benzerleri vardır, onlar da yeşil ütopyacılar! yeşil komünist ya da yeşil ütopyacılar da sözde tanrı'ın adaletini yeryüzüne yaymaya çalışırlar ve pek bir farkları yoktur kızıl eşitlikçilerden! biri: tek yol devrim derken; diğeri tek yol islam falan der... zırvalayıp dururlar işte. ama bilmezler ki bu dünyanın kanunu onların kanunlarından daha güçlü ve kuvvetlidir, ve yine bilmezler o kanunlar mutlaka bir gün onlarıda öğütüp sindirecektir. neyse şimdilik ötüp dursunlar nasıl olsa o kaçınılmaz son bir gün onları bulacak. tek yol devrimmiş de, eşitlikmiş de, allah'ın adaletiymiş de, halkların kardeşliği zıttırısıymış da... hep laf hep slogan! orta da icraat var mı? yok! ee ne pok yemeye bağırıp çağroyosun o zaman? hiç işte laf olsun beri gelsin, meydanlar boş olmasın gönüller hoş olsun diye!
tem otoyolunun inşaası neticesinde beleşçilerce kullanıma devam edilmiş, kapitalistler ve vakti kıymetli olanlar tem otobanını kullanır olmuştur. tem otoyolunun tabelası yeşildir, islamcıdır. e-5 tabelası mavidir, liberaldir. girilmez tabelaları kırmızıdır, komünisttir. *