hediye edilen kişi reklam etmediyse hakedebileceği mücevher.
-aşkım, bak sana tek taş aldım lan.
+aaa müthiş bu ! ay dur bi dakika
-ne oldu hayatım ?
+sözlüğe girip acilen entry girmem lazım. çatlasın fakirler ! ahahah
-bsg ya.
sen hep güneşe bakmaya devam et olur mu? gözlerin hiç ayrılmasın güneşten. gerçi kalbindeki güneş ondan bile güçlü, çevreni de aydınlatan, ısıtan güneş... *
Onun tek taşını sevgilisi almış, şimdi nispet mi yapıyorsun sen bakayım ha? Şaka bir yana buradaki en sevdiğim yazardır kendileri, sözlüğü okumama sebep, yazmam için şevk veren nadide arkadaşımdır. Severek okuyoruz. *
kürtçü faşistlerin yani seri eksi oy veren ibnelerin saldırısına zaman zaman uğrayan yazar. aldırma diyoruz. it ürür, kervan yürür. artılarımız seninle.
günün birinde hafif basık ve tıka basa kitap ve aynı oranda öğrenci dolusu bir mekanda koştururken bir insan gördüm. gözlerinin içi parlayan, sakin ve yüzünde tatlı bir gülümsemeyle. adetim değildir, birine, kimsin nesin diye sormak! ama karşımda dikilmiş en tatlı en güzel en insan yanıyla duran bu varlıkla bir şekilde iletişime geçesim geldi. başka başka sebeplerden dolayı da kanım kaynamış olmalı. konuştukça gözlerinin içi harelenen bir insandır bu tek tasimi sevgilim aldi... ne dedik (aslında dememişim hala) hayat türlü tesadüflerle dolu. iki insan tanışması gereken yerde değil tanışması güç olan çok uzak bir yerde karşılaşıp tanışıyor. ortak noktalar, arkadaşlar bilinen ve bilinmeyen her şey ve gülen gözler. esasen bunlar ufak iş. en büyük iş ileriye taşımak, güzel aydınlık ve ferah günlere hala gülen dünyalar güzeli bir çif gözü götürebilmek. işte ben, kendisinden bunu diliyorum. gözlerinin içi hep gülsün.