tek taş yüzükten şu kadarcık diye bahsetmek

    2.
  1. bu reklam afrika'da kanlarıyla elmas çıkaran, adeta bir köle gibi çalıştırılan işçileri getirir akla. ondan sonra maddi durumu el vermediği için et bile satın alamayan insanları düşünürsünüz.

    sonra nefret edersiniz. atasay'dan, de beers'dan, tüm elmas-pırlanta işiyle uğraşan kanlı şirketlerden.

    şu kadarcık ha? pırlanta = sevgi ha?

    midemi bulandırıyorsunuz sadece. asla müşteriniz olmayacağım. kürke bir, size iki.
    119 ...
  2. 4.
  3. 1.
  4. erkekleri saf yerine koyan Atasay reklamında yapılan, sinir bozucu şeydir.

    17 ...
  5. 18.
  6. - şu kadarcık tek taş yüzük.
    - bu kadarcık düğün.
    - o kadarcık ev.
    - bunlar kadarcık çocuklar.
    - şunlar kadarcık masraf.
    - dünya kadarcık malın yerine, şu kadarcık amcık.
    12 ...
  7. 3.
  8. tektaş yüzük fiyatını 1 liralık bozukluklar halinde hatunun eline verip,'bu kadarcık dediğin şey ahanda bu kadar tutuyo' demeyi isteten gıcık reklamlar silsilesi.
    11 ...
  9. 56.
  10. şu kadarcık bir hareket çekmeyi gerektirir:
    (bkz: nah çekmek)
    4 ...
  11. 24.
  12. Sinir bozucu atasay reklaminin sloganinin insaa edildigi davranis bicimidir, evet. Reklam erkeklerden cok kadinlari asagilamaktadir, bu da kabul. Son yillarda pirlanta satislarini artirmak icin sektorde buyuk bir yaris vardir, hatta pirlantada kdv'nin olmamasi, pirlanta sektorunun yahudilerin elinde olmasi da farkina varilabilecek gerceklerdir, eyvallah. Pirlanta cikarmak icin insanlarin kole gibi calistirildigi yerden goge kadar dogrudur, tamam. Fakat anlayamadigim tek bir nokta var. Bugun pirlanta uzerindeki vurgu cok cok bir 10 sene oncesine kadar bilezige, daha oncesinde besibiryerdeye verilmiyor muydu? Yani altinin gelenek olmasi basimiz gozumuz ustune de; pirlanta niye batiyor? Altin da manasiz ve hayati bir ihtiyaci sondurmeyen bir nesne degil mi? Altinin cikarilmasi sirasinda da ayni kolelik zihniyeti, cevre katliami, iktidar savasi vesaire gerceklesmiyor mu? Altini cikaran sirketlerin sahipleri pirlantayi cikaranlardan cok mu farkli? Sadece altin da degil, pekcok degerli ya da yari degerli maden ve mineral hemen hemen ayni durumda. Ya da kapitalizm araci olarak sadece bunlar mi var? Ornegin futbol, muzik, sinema, yeme icme kulturu, moda, kozmetik... bunlar da birer kapitalistik nesne ve/veya kavram degil mi?

    Ortada net bir gerceklik var, insan istiyor. Insan isteyen bir yaratik, ve bu durum maalesef bu hicbir ideoloji ya da din tarafindan engellenemedi. Istemek insan dogasinin bir geregi, hatta daha ileri goturursek gelisimin de lokomotifi. Elbette modern yasam, nesneye dayali mutluluk, insani ve insanligi acze ya da bozulmaya surukluyor; ama bir dusunelim, bu kavramlar yeni mi var oldu? Bugun pirlanta istenirken eskiden altin zumrut yakut istenirdi, bugun araba istenirken dun toprak kole at istenirdi. Yarin belki gezegen istenecek, ama kesin olan birsey var ki hep birseyler istenecek. Biz begensek de begenmesek de - begendigim anlasilmasin- kapitalizmin basarisi burada.

    bu durumda bir tur mutsuzluk/tatminsizlik sarmalina girmek istemeyen, tuketimi fistekliyen hayat tarzinin pencesine dusmek istemeyen insanlarin yapmasi gerekenler; beklentilerini ulasilabilir duzeylere cekmek ve nesnel mutluluklara alternatif olacak manevi mutluluklara hayatlarinda yer acmak olacaktir. Yine de sunu belirtmek isterim ki birakalim da insanlar gucleri yetiyorsa, kendilerini zora sokmuyorlarsa, pirlantayla, converse ile ya da neyi istiyorlarsa onunla mutlu oluversinler. Herseye, her kavrama, her nesneye olumlu ya da olumsuz o kadar anlam yuklemek, herseyi bir-tur ust insan olmak pahasina kendimize zehir ya da yasak etmek yerine azicik bilincimizi kuvvetlendirsek, hem oyunlara alet olmayip hem de nesneden mutlu olmanin / mutlu etmenin zevkini yasasak ne olur? Hayat inanin o kadar ciddi birsey degil, kimse de tum dunyanin gam yukunu cekecek kadar guclu degil.
    4 ...
  13. 5.
  14. reklamların insanları nasıl gerizekalı yerine koyduğunun kanıtı. espiri yaptılarını zannediyorlar kendileri.
    5 ...
  15. 9.
  16. o şu kadarcık şeyin, insanı ne borçlara sokacağını bilmeyen kişi söylemidir. *
    4 ...
  17. 12.
© 2025 uludağ sözlük