bir yoruma göre de henüz var olmayan dindir. bugünkü "tek tanrı" inanışı aslında çok tanrılı dinlerin güçlü tanrılarından birinin tek bir güçlü tanrıya, diğer tanrıların da cebrail ya da gabriel, azrail, michael ya da mikail gibi melek adı altında alt tanrılara dönüşmüş hali. şu anki durum gerçek tek tanrılı dine geçiş sürecinde bir ara dönem olarak yorumlanmaktadır.
basit bir sosyal temele dayanır. çok tanrılı dinlerin hakim olduğu dönemde her site devletinin bir tanrısı vardı ve bu devletler birbiriyle mücadele halindeydi. imparatorluklar çağının başlamasıyla birlikte önce tüm tanrıların bir araya getirildiği bir formata (bkz: eski yunan)
geçildi. daha sonra teslis inancı ortaya çıktı ve sonunda tek tanrılı dinlere ulaşıldı.
tek tanrılı dinlerde her işi yapan, yöneten ve yok eden tek ve bir olan tanrıdır.
çok tanrılı dinlerde, tanrılar savaş yaparlar, doğal afetler ise tanrıların savaşlarının yeryüzüne yansıması olarak düşünülür.
oysa tek tanrılı dinler, kainatta ki muhteşem düzeni tek ve bir yaratıcının olmasından ileri geldiğini savunur.
tek tanrılı dinlerde gök tanrı inancı yoktur. olduğunu iddia edenler vardır.
iddiasını, dua ederken elleri yada yüzü yukarı kaldırmaya bağlayarak da komik duruma düşerler.
zira insanın cehaleti "yücelik" kavramını somutlaştırmaya çalışmış ve bu yönünü "yükseklik" kavramıyla tatmin etmiştir. (bkz: yüce dağlar)
anlaşılamamak kötü bir durumdur. ancak daha kötüsü yanlış anlaşılmaktır ki burada suçun büyük bir bölümü yanlış anlayandadır.
dolayısıyla yaratıcının gönderdiği kitaplarda, söylediği sözleri yanlış anlayan insanlar, kitapları incelemekten aciz olanları da yanıltmaktadırlar.
islamı, kuran ile değil de uydurulmuş hadislerle değerlendirmek, değerlendirme yapanın acizliğini ve artniyetini göstermektedir.
birisi çıkıpda "hz. muhammedin idrarının şifalı olduğuna inanan sahabiler, afiyetle içiyordu" dese. mal bulmuş magribi gibi bayram edecek seviyesiz artniyetli şahsiyet, bu iftirayı bile islam aleyhine kullanmayı kendisine şeref sayacaktır.
asıl mesele nedir biliyor musunuz?
asıl mesele insanların samimi olmamasıdır!
samimi adam ya inanır ya inanmaz!
inanıyorsa araştırır inancını geliştirir. başkalarının inancına da saygı gösterir.
inanmıyorsa, araştırır ve eleştirir. ama hakaret etmez. hakaretin acizlere, eziklere göre olduğunu bilir. ve tebriklerini kendisine saklar.
ciğeri beş paralık adamlardan bahsederken "sayın" diyen "beyefendi" diyen zavallı; hz. muhammedden, "muhammed" diye bahsediyorsa, o zaman bu konularda konuşmak için epeyce bir yol katetmesi gerekmektedir.
avizesi camdan olanın el-alemin kristaline taş atması da anlaşılmayacak bir durumdur ama, neyse.