sonradan görme insanları doyuranmazsınız arkadaşlar. önemli olan sevdiğinin seni düşünüp bir şey almasıdır ki o seni düşünerek bahçeden çiçek dahi koparsa mutlu olunmalıdır.
fındık kadar beyninde yeter miktar sinir hücresi bulundurmayan, günümüz standartlarında şartlandırılmış olan dünya kadar pahalı yüzüğü er kişisin götünden nasıl da terler akarak biriktirdiği parayla aldığını bilmeden tek taş yüzükten bahsediyorsa, dişi kişisinin ümüğü sıkılasıdır.
çalışmak nedir bilmeyip okuduğu özel üniversiteye keyif çatmak için gidip, babacığının şirketçiklerinin birinin başına geçecek olan, götünü yalnızca ipek çarşaflara seren er kişisi ise mevzudaki, havadan gelen parayı benden mi esirgiyorsun puşt tadında şu kadarcık demek yerindedir.
o 'şu kadarcık' taş için ellerini, kollarını, hayatlarını, ailelerini kaybeden insanları; elmaslar yüzünden çıkan iç savaşlar nedeniyle mahvolmuş ülkeleri akla getiren, bu yüzden de insanı insanlığından utandıran davranıştır.
+ bak hayatım tek taş yüzük aldım sana.
- bu ne ya, şu kadarcık birşey mi şimdi bu?
+ ama tek taş işte sonuçta.
- bu ufak sen bana çift taş yüzük al, kesmedi bu beni.
+ ama şu kadarcık şeyi zor aldım ki; ama ama ama...