tek satirlik entry hastaligi

entry15 galeri0
    1.
  1. geçmişte kara veba'nın kol gezdiği sözlükler aleminde; önceleri ana enerjide görülen ve sonrasında klonlara yayılması engellenemeyen hastalık türü, sözlük yazarı hastalığı. (sözlüğün tıp ünitesindeki can dostum evinizdeki doktor'a teşekkür ediyoruz tanımlamadaki yardımı için)

    ana enerji olan ekşi'de durumun fenalaştığını gören sahipler, bir süre sözlüğün kapılarını kapatarak duruma el koymuşlardı, bir nevi karartma uygulandı orada, izler sürüldü avlar avlandı. ancak klonlar arası münasebetin sanıldığından da hızlı olmasından kaynaklanıyor olacak ki, varolan 'ayarbiyotik' tedavilerine cevap vermeyen yazarlar o klon senin bu klon benim dolaşır oldular ve bu hastalık hem kronik bir hal alarak hem de giderek şiddetlenen semptomlarla belirgin hale geldi. bazı tıp çevreleri hastalığın belirtilerini;

    - bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak
    - forumlarda çok kalıp g.tü başı üşütmek
    - sözlüğe girişte yazı ve dilbilgisi sağlığı kontrolünün yeterince uygulanmaması
    - karma / bol entry girmek sevdasına gollum'luğa razı olmak
    - "tek satırda anlatıyorum ben bab kenk her şeyi" yanılgısı (şizofrenisi)

    olarak gösteriyorlar. bu tıp çevrelerinin güvenirliği seovi'nin beyin anüsü üzerindeki çalışmaları ile kanıtlanmıştır. hatta kendilerini isviçreli bilim adamları'na sorup gerekli bilgileri edinebilirsiniz.

    yeni nesillerin dayanıksız vücut yapılarından kaynaklandığını düşündüğüm bu hastalık türü için hali hazırda üretilen ilaçlar yeterli olmamakta. üstelik ilaç stoklarının bittiğini bilen yetkililerin konu hakkında açıklama yapmamaları da uludağ sözlük içerisinde huzursuzluğa neden oluyor. konu ile ilgili görüştüğüm sözlüğün eski ve kalender yazarlarının da olaya mesafeli yaklaştığını gördüm. zaman zaman dile getirseler de tepkilerini en sonunda "eaaah bu kadar zamandır söylüyoruz bir şey değişmedi" söylemine dönmeleri o kalender yazarların da psikolojik olarak ne kadar etkilendiğini gösteriyor.

    gelen tepkilerden ötürü örneklemek durumundayım ki hastalık olarak kastedilen entyrler;

    "çok sevidiği bir film."
    "ahmet çakar bikinisi giyen bir homofobiktir."
    "çakan çakmak çakan çakmaz kaçan kaçmaz bir yazar."
    "gözlerini devşirse daha güzel olacağını bildiğim şeker oyuncu..."

    tek satırlık entry hastalığına tutulan yazarların tez zamanda iyileşmesini ve uzun, okunabilirliği yüksek seviyede, güzel cümlelerle (bilgi, eğlence ya da her ne içerikle olursa olsun) entryler girmesini diliyor ve aşırı şahsi bir notu da ekliyorum müsadenizle; bu hastalığa tutulup artık kurtarılamayacak durumda olan kimi yazarların bana saldırma olasılığından korkuyorum, yok korkmuyorum, yok lan korkuyorum galiba...

    not: konunun bir de böyle irdelenmesi açısından açılmıştır başlık, bir nevi eylem planıdır *.
    not2: hastalık olarak adlandırmam, aşağılama ya da başka olumsuz bir anlam ihtiva etmemektedir.

    (bkz: tek satirlik uludag sozluk) *
    6 ...
  2. 2.
  3. tutulanlara acil sifalar dilenmesi gereken olumcul olmayan hastaliktir.**
    8 ...
  4. 3.
  5. ne idüğü belirsiz bi' 10 bin karakter sınırı var bu sözlükte. hani şöyle gaza gelip yazayım bi' şeyler diyorsun, döktürüyorsun da döktürüyorsun -copy paste opsiyonel- ondan sonra o hatayla karşılaştıktan sonra insanda bi' daha ne istek kalıyor ne heves. yazdıklarına bakıyorsun, ulan o kadar emek çöpe atılır mı diye, kırpmaya başlıyorsun, sonra eeee skerim lan deyip yollamıyorsun entry'yi.

    e kardeşim köşe yazarı da değiliz ki biz arkası yarın şeklinde bi' entry'yi üçe beşe bölelim.. işin garibi, bu sınırlama ile ne gibi bi' kazanım amaçlandığı.. çözen beri gelsin.
    3 ...
  6. 4.
  7. enter
    tuşuna basılarak
    üstesinden
    gelinebilecegini
    zannettigim
    sorunsaldır.
    14 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. olayın özünü anlatan kısa ve öz cümle girme hastalığıdır. çok kelime ve satırla geyik yapmaktan yeğdir.
    3 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. şhhh bak hele bak bak! bu da olabilir. *
    3 ...
  14. 9.
  15. içi kof labada lugada itiraz etmek için itiraz eden, kelimeleri kicindan anlayan üstüne üstlük düsünce kirintisi bulunmayan böbürlenmeleri kodum mu oturtucularimlarin yazar kisvesi altinda uyguladiklari bir zenaattir.

    anlamaktansa yargilamak hatta havlamayi siar edinenlere cay bir koydurtulmaz. çünkü -ayrintisi izahati burda (#1775233) - umursanmaz gecilir gidilir.

    fakat gelgelim ki iki kelimeyi bir ara getiremeyen vasatin 20.000 fersah altinda bulusulan diyarlarda uzun uzun yazacaksinda anlayacak, anlamak isteyecek saksiyi calistiracak olmadi mi ne yapacaksin?

    tek cümlelik entry gireceksin en fazla olmadi eksiyi basacaksin, o da olmadi gammazlik etkin varsa gammazliyip nedenini aciklayip yazarin caylak edilmesini ihbar edeceksin. bu son secenek binbir tane hisirlikla sinir sahibi olmaktan mod'un entry silmekten cani burnunda değilse bir işe yarar belki.

    aman neyse, atla deve değil, ben kendi alemime cekileyim. himmm sarap fena değilmiş bu arada, ha burada yazi anlayan için yazilir, esteban yavrucum bana bir sise daha ac.
    3 ...
  16. 10.
  17. bekir coşkun'un ***'larla çözdüğü problemdir.

    ***

    evet problemdi...
    3 ...
  18. 11.
  19. bulasici olmayan hastaliktir. müsterih olun, arastirdim. doktorlardan aldigim son bilgilere göre bu hastaliga kapilanlarin durumu pek vahim; kimi yazarin 10 paragrafta anlatamadigini tek satirla anlatabilen hastalar oldugu da aldigim bilgiler arasinda. *
    o degil de nedir bu uzun yazan yazarlardan cektigimiz yahu. ben henüz tek satirlik entry giren bir yazarin, evet yazar, diger yazarlarin uzun yazmasindan sikayetci oldugunu duymadim, okumadim. hayat, ne tuhaf. *
    3 ...
  20. 12.
  21. koskoca bir pazar günümü sözlük için feda ederek, hakkında araştırma ve eki eki tetkiklerde bulunan tıp çevrelerine katıldığım, nihayetinde bazı iyileştirmelerin olduğunu/olabileceğini gördüğüm hastalık. yüksek derecede sarkastik ironi içeren bazı deneylerde giyindiğim koruyucu kıyafetleri de eve gelirken yanımda getirdim, beş altı parçaya ayırıp bu hastalıktan muzdarip olan yazarlara moral motivasyon amaçlı hediye etmeyi düşünüyorum.

    katıldığım deneylerde gözlemlediğim şu ki; denek olarak kullanılan bazı yazarların -ki bir iki entrym ile ben de katıldım buna- hazırlanan o basit sözlük labirenti içerisinde kaşar peyniri misali kovaladıkları karma, uğruna sözlük içerisinde okuabilirliğin bile yettiği hatta kimi zaman bozuklukların (bozulmaların) arttığı bir garabetmiş. konuyla ilgili konuşmaktan sakınsa da kırk yıllık beyaz sakalını sıvazlayarak bir zahmet iki kelam eden prof. dios pasteur;

    "biliyorsunuz tıp öğrenimi görürken ben ve arkadaşlarımız da yazardık. ama ta öğrenciyken başladığımız hedeflerin bir zaman sonra çok çok altında kalmıştık, çünkü her zaman için sözlüğün sadece sözlük yazarlarınca okunduğunu sandık, dolayısıyla da yazdığımız entry'lerde aşırı öznelllik çizgisini ayırt edemiyorduk. daha sonra..."

    uzun bir demeç. kısacası pasteur, entrylere sirayet eden hastalığın "öznelliğin abartılması" olduğunun altını çiziyor... ve uzun entry döşeyenlerle kendilerini mukayese eden yazarlarda bu hastalığın yanı sıra bir nevi "lokourus tınmaya" semptomlarının da olduğunu ekliyor. "lokourus tınmaya" semptomu, "eleştiri kabul edememek, aynı tas aynı hamam devam etmek ve aksi davranış gösterenlerle komikçilik yapmaya kasarak dalga geçmekmekmek" olarak tanımlanıyor. "kendi içine kapanık olmak ve başka bir yazı yapısından şikayetçi olmamak, yeri geldiğinde özgürlükçü yeri geldiğinde nasssssssı ya'cılık" gibi tanıları da olan bu semptomun ilerleyen zamanlarda kalıcı rahatsızlıklara sebep olmamasını diliyoruz.

    hayat tuhaf hakikaten de sevgili sözlükçüler, değil bir pazar birkaç pazar bile araştırmalara katılıp izlenimlerimi buraya aktaracağım. müsterih ve mükellef olunuz.

    unutmayınız, kabullenmekle başlar her yıkım...
    3 ...
  22. 13.
  23. 14.
  24. 15.
  25. tembellikten kaynaklanır. uludağ sözlüğün en büyük özelliğidir aynı zamanda.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük