yanlış yolda olan insan düşüncesidir. hayatta ne olursa olsun ölmek en basit yoldur ve sadece acizlerin işidir. hayat daha kazanılması gereken onlarca zafer olan basit bir oyundur.
ahiret yatırımlarına güveniyorsan tabii yollardan gelen (intihar olmadan , ecel ile) bir ölüm kurtuluştur.
eğer ahiret yatırımlarınız sağlam değil ise ne kurtuluşu acının başlangıcıdır.
Hiç bir zaman kesin ölüm diye birşey yoktur. Çektigin acılarda cabası sakat kalabilirsin, kronik bir hastalığa yakalanabilirsin, ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırabilirler uzun süre,deli oldugunu düşünürler,zayıflık olarak görür insanlar acına acı eklerler, ölüm hiç bir zaman kurtuluş degildir.
Yeryüzündeki her şey birer dayatma olduğundan,
derinliklerimde yatan özgürlük arzusu beni sürekli bu düşünceye yönlendirir. Sadece öldüğümde özgür olacakmışım gibi.
Yaşamak bile benim için bir dayatmadır.
Ve yeryüzünde aradığım şey bir çoklarının mutluluk olduğunun aksine benim değildir. Kişinin yaşama sebebi mutluluk veya huzur isteği olursa yaşamı bayağılaşır. Yaptığı her eylem onun içim bir mutluluk/huzur dayatmasıyla birleşir.
Ve gene bir çoklarının aksine ölüm kapıma gelse o kapıyı açarım.
Kaçmam ondan, kucaklarım.
Ama ölüm hariç hemen her şeyin kapımı çalması da ayrı bir ironi.
Öldür ulan kendini gerçekten bütün dünyevi dertlerin biter. Ha hiç bir şeye inanmıyorsan yok oluyorsun zaten, benliğe sahip olmayınca n3 derdi. inancın var ise de sadece süreci hızlandırmış olursun önünde sonunda ölüp o ızdırabı çekeceksin zaten çünkü bu kafayla senden bir sik olmaz.
Bu arada ölünce elbet bir çok kişi üzülecektir arkandan ama sevinen de çok olacaktır bilgine. Misal kendini öldürse tek pişmanlığım ölümü neden benim elimden olmadı olacak insanlar biliyorum. O yüzden haydi durma...