idealleri daha evlenmeden ölmüş hatundur. o yaşam rahat gibi görünse de asıl rahat olan rahatsızmış gibi görünen kendi ayaklarının üzerinde durabilmektir. rahat ve rahatsızlık kavramları görecelidir yani.
--spoiler--
klasik, klişe kadınıdır. neymiş efendim; hafif yakışıklı ve beni seven bir erkekle evleneyim, biraz para kazansın, içki içmesin bir de çalışmama izin versin yeter. 31-32 den sonra da çocuk yaparız, yaşarız paşalar gibi. tv de her gün dizi var nasıl olsa, haftada bir de dışardan söyleriz yemeği. arada bir sinema, vasat mekanlarda iki çay. annemlerin köyü, babamların yazlığı derken çocuklar büyük vesaire.
ne güzel dünya lan!
--spoiler--
tanım: hayatı koy götüne rahvan gitsin tadında yaşamaya çalışan kadın. böyle başlığa böyle tanım yaraşır.
hiç feminist tavırlar takınarak çemkirmeyi düşünmüyorum. ama entryde ki bir tabir dikkatimi çekti onu belirtmek isterim. hafif yakışıklı nedir? nasıl bi kimsedir? entryde ki belirtilen kadın herşeyi garantiye almayı seven, olursa en iyisi olsun diyen bi kadına benziyor. ama gel gör ki böyle garantici bir kadın hafif yakışıklı bir adam istemez. manyak yakışıklı olması lazım bencileyin.*
tek ideali evlenip rahat yaşamaktır. tek hayalidir bu. biraz çocuğuyla ilgilensin, en büyük derdi akşama yapacağı yemeği bulamamak olsun, çamaşırıydı, bulaşığıydı tüm gün temizlik yapsın ister. kocasını çok sevmek ister, kocasının da ona sadık olmasını ister. bunları kim istemez? bir de yadırgamamak lazım. aile yaşantısıyla da ilgilidir. bu üniversite mezunu biri de olabilir. ki örnekleri çok. etrafınıza bakmanız yeterli.
ha siz, o bar senin bu bar benim içeyim sçayım, tanımadığım erkeklerin evlerinde sabahliyim diyorsanız o ayrı. sonraki hayal kırıklıklarından firmamız sorumlu değildir ona göre.
ama bir de şöyle bir kadın vardır tabi. sadece ve sadece işiyle gücüyle ilgilenmek isteyen, çocuklardan hazetmeyen, evlilikten ölesiye korkan, tek aşkı işi olan kadınlar.
bunlar karışık konular. kültür, örf, adet vs gibi bir çok değişkenle açıklamak gerekir. hatta belki de üniversitelerde ders diye okutuluyordur. yüzeysel tanımlamalar yapılamayacak kadar derin konulardır.
yazık olacak kadındır. zira bilmez ki türk erkekleri kendine bile yetemeyen fakir erkeklerken bir de kadına bakmak onlara daha da zor gelir. sen rahat edeceğim sanabilirsin ama evlenince asıl o senin paranı yer. türk erkeğinden cacık olmaz. öyle hayaller kurma kadın!
Türkiye'de üniversite mezunu kadınların %90'ını tanımlayan sözcük öbeğidir. Kendi ayakları üzerinde durmak, çalışıp para kazanmak falan çoğunluk için faso fiso. Artık üniversiteler, kızların zengin koca bulmaları için bir araç haline geldi. Bir kadın olarak bu durumdan utanmakla beraber, durumu ifade etmemekle bir şeyin değişmediğine inanıyorum.
toplum önünde bekar hayatı yaşayıp kötü kadın damgası yemek yerine, kağıt üzerinde de bir eşi olup söylentilere mahal vermeden huzurla yaşamak isteyen, kendi ekonomik özgürlüğü olduğu gibi eşiyle de birlikte çalışıp rahat yaşayan, gül gibi geçinip giden kadındır. tek ideali bu değilse gözü yükseklerde değildir onun, elindekiyle de yetinmesini bilir.
bilmeyenler için (bkz: doyumsuz kadın)
bir iş sahibi ol, aile kur, yönlendirmeleriyle yetişmiş; evlilikten tek kârının, bedava ve güvenli seks olduğunun düşünen karakter fakiri erkeğin karısı olacak kadın.
benim ninelerim böyle değildi..yurduna,milletine,evine, erkeğine sahip çıkardı..her zaman üretirdi..kadın gibi kadın idi..rahat etmeyi düşünmezdi ama dedelerim onu rahat ettirirdi..gönlünü hoş tuttardı..
ve ben bugün torun olarak onlar sayesinde bu yurtta rahat yaşamaktayım.
vizyonu dar olan, ama türkiye şartları düşünülünce pek de eleştirilemeyecek olan kadındır. eşyalarını kendi seçebileceği ve nispeten daha dengeli şartlarda olacağı kocası dışında kendisine karışan-görüşenin olmayacağı bir evde yaşamak; türkiye'deki pek çok ev kızı için, nispeten daha rahat bir yaşam tarzıdır ve daha fazlası pek de hayal edilemeyecek bir şeydir.
evlenip rahat yaşamayı isteyen bir kadını, tırnak içinde 'tek ideali' diyerek küçümsemek kimin haddi?
velevki insanlığa büyük hizmetler verdin. kendinden vaz geçtin icatlar, kütüphaneler dolusu kitaplar söyleşiler derken kendini insanlığa adadın.
yahu yine yetişemiyorsun ki evde rahat yaşayan evli bir kadının yaptığı hizmete.
çünkü o senin insanlık dedğin şeyi inşa ediyor.
ayrıca neresi kötü, evlenip rahat bir hayatı istemenin.
önce kendine bakıcan, evde geçikmiş bir nevresim taksidini ödeyerek anneye hizmet etmekten aciz birisi neden dünyayı kurtarma heveslisi olur anlamadım gitti.
