hayallerinde erkek ürologculuğu manasına gelen ve hiçbir kadının yapmak istemeyeceği, erkeklerin dahi yaparken utanarak, çekinerek söylediği bir meslek olan bevliyeciliği meslek olarak edinmek isteyen izmirli ana baba terbiyesinden yoksun, çeşitli amaçları olması kuvvetle muhtemel olan kız mıdır kadın mıdır bilemeyeceğim bayandır.
iki hafta önce izmirdeydim. biliyorsunuz çoğu entrymde söyledim ben soğuğu pek sevmiyorum elim ayağım donuyor. çünkü ben biraz kansızım yani tıp literatüründe anemi manasına geliyor. kansız bir insan olduğum için istanbul'un soğuklarından kaçmak adına izmir'e kaçtım. oralar bu dönemde biraz sıcak diye düşündüm ve bu benim için iyi gelecekti. ama lanet olsun ki nereden gittim diyorum şimdi.
bugün pideci rahmet abi ile gönülden teneni tenene muhabbetleri yapıyor, kaslı vücuduna baktığımda hissettiğim sıcaklığı hiçbir yerde hissedemediğimi yüzüne söylerek onu biraz şımartıyordum. bu esnada aklıma geldi bu kız. öyle burkuldu ki içim inanın bekaret kontrolüne giren kızlar gibi oldum.
hülasa, yaklaşık iki hafta önceydi. kadim dostum pideci rahmet abi ile izmir sokaklarında el ele kol kola takılıyor, kordon'da çıplak gezen bembeyaz göğüslü bayanlara geceden çantamızda kalıp kuruya simitleri atıp kafalarını yarıyorduk. polis gelince kaçarak alsancakta camiye sığındık gerçi çok zor bulduk az olduğu için ama korunduk neticede.
rahmet abiyle iki rekat namaz attıktan sonra yakın bir aile dostumuzun evine gitmeye, o geceyi orada geçirip ertesi günlerde de gezmeye devam etmeye karar verdik. minibüse atlayıp doğruca bornovadaki galerici aile dostumuz sempatik ve bir o kadar da kaslı kürt dostumuza gitmek için yola koyulduk. minibüste şuh kahkahalar vardı. çoğu bayandı ve ben binince hepsi sıkıştı ve sanki yanımıza otur der gibiydiler. boyunlarında da morluk vardı. sanki önceki akşam cinsel seks yapmışlardı.
içimiz ürperip bir yandan da etrafı kolaçan ederken arka dörtlüdeki birkaç gülümseyen tipli kızın muhabbetine şahit olduk. kızlar gayet bekaretsiz hal ve tavırlar içerisinde şuh kahkahalı sohbetler ediyordu. hemen k9 gibi kulakları diktim ve muhabbete o iğrenç kelimelere kulak misafiri ettim kendimi.
sürtük bayan: ya kısım kaçıncı senenkine senin, bevliye süper ya.
minili bayan: bende erkeklerle ilgili bölüm istedim ama tutmadı üff ki ne şanslısın kısım ya.
diğer iki bayan: ihihihi, ay sisde bi alemsiniz ya. kısım kaçıncı senenden sonra olcaksın bevliyeci ihih.
minili bayan: üçüncü senem ya, staj yapıcam bu yaz. daha hiç elime almadım bakalım ihihi. aldım da öyle diil yanee.
sürtüük bayan: off ayrı evdesin dimi sen bende çıkıcam bu sene daha ilk yılım babam kavatlık yapıp çıkartmıyo ihih seneye inşallah takılırıs bolbol.
hemen bu sohbete girmeli ve bu yozlaşmış karıları dövmeli, vajinalarını yumruklamalıydım. pideci rahmet abi de duymuş ve utancından seccadenin dibine girmişti sanki. kızların adına utanıyordu, kızardı bozardı garibim.
pideci rahmet abi kendine gel amına koyim bizim ülkemizde ne ayak lan bunlar diyerek kadına döndüm ve;
hbbia: lan bayan aklınızı başınıza alın skerim yollarınızı.
minili bayan: yapsanaaağğ, ihihihih.
hbbia: ne diyon lan sürtük bevliyede eline almıyo mu doktor?
sürtük bayan: eet hayalimdi.
hbbia: okul okumana gerek yoktu, keşke bizi önce bulsaydın. biz verirdik eline töbe tayyibim dedim ve lafı şak diye koyarak kaptan müsait bi yerde inecek var deyip pideci rahmet abiyi kaslı belinden çekerek uzaklaştırdım o ahlaksız ortamdan.
uludağ sözlükte biraz vakit geçirmiş her yazarın daha ilk entryi okumadan bir hbbia klasiği olduğunu anlayabileceği, enteresan bir bilinçaltının enteresan bir mamulü.
tek hayalimiydi bilinmez ama ülkemizde ve hatta izmirde üroloji uzmanı bir bayan arkadaşımız vardır (bevliye ne lan kro ?).
Kocasıda ortopedisttir. ikisi birleşirler adamın penisini kırıp prostatına çakarlar.