şimdi bu internet aleminin kurtçuklarının jargonlarında şöyle bir laf var : bunlar klavye delikanlısı sokakta birşey diyemiyorlar.
ulan teke tek dövüşme adabınız yok , tek başınıza dayak yeseniz adam toplayıp geri geliyorsunuz. eee bizim ocak gibi boş adamların toplandığı istediğin zaman kavgaya adam toplayacak mekanlarımızda yok , daha ne bekliyorsunuz?
tek başınıza gezmeyi öğrenin sonra solculara korkak deyin , sürü delikanlıları.
4 yıllık lise hayatımda sadece bunu gördüm bu insancıklara bakarken. bir kişiyi kenara çekip sigara istemek vermeyince dövmeye çalışmak, türkeş'i kendi dillerince savunmaya çalışmak, ölürüm türkiyem dinlemek. bu kadar. ha bir de solculara karşı denyoca söylemlerde bulunmak.
abicim direk yazıyorum. bire bir kavga diye birşey bilmezler. götleri yemez. resmen yemez. sürü halinde dolaşmalarının sebebi budur.
bu yüzdendir de tek gezemeyen ülkücünün solcuya korkak demesi komik bir durumdur aslında.
ama nice kendini yiğit sananlar o lise tuvaletinde tokatları yiyip ağladı. evet ağladı. sebebi ise sürü arkadaşlarının yanında olmaması.
edit: edit sebebi ağır argo ve hakaret içmesinden dolayı silinmesidir.
demin tekrar denk geldiğim durumdur. ocağa beklermiş. eee hocam bizde sizi halkevlerine bekleriz. ha birde sürü halinde gezmeseniz birebirde hiçbirinizden korkacak değiliz. klavye delikanlısı demeleri yok mu birde?
ne yazık ki solcuda , ülkücüde günümüz devrinde yaşamamaktadır. ne solcusu adam gibi solcu ne ülkücüsü adam gibi ülkücü.
solculuğu körü körüne özgürlük ve isyan etmek, ülkücülüğü bir elinde kuran bir elinde bira şisesi ortalığa delikanlılık yapmak bilen günümüz devrinde yaşayan bu insan kişilerinin kullandıkları bu rumuzlarla çıkardıkları sesleri fazla önemsememek gerekir vesselam.
tutki kıyamet koptu . altında yorganın yok. ne iş ?
zorunlu tanım : yapılmış saçma sapan bir genelleme.
başlığa bak, hizaya gel.
sen ülkücülere laf atmışsın da, senin üslübun ne ki delikanlılığın ne olsun ?
ülkü ocaklarının ilim irfan yuvası olma gibi bir derdi yoktur.
fakat,
bilir misin bay klavye delikanlısı, o ocaklarda üniversite bitirmiş insanlar, liseye giden, derslerinde sıkıntı çeken kardeşlerine özel ders verirler. sen bilir misin o ocaklarda durumu olmayan kardeşlerimize burs toplanır, ailesine yardım edilir. bilir misin ki o ocaklarda toplanan binlerce kitap köylerimize yollanır...
birinin tek gezememesi, ötekinin onu korkaklıkla itham etmesi vs.
bunlar üniversitede yaşanan polemikler olması açısından üzücüdür.
düşünsel bir mücadeleden ziyade; o yalnız gezemiyor, yok öbürü bizden korkuyor tarzında yaklaşımlar, bunların siyasi olgunluğa ulaşamadıklarını bir kenara bırakalım, yanından bile geçmediklerine delalettir...
aciliyetle derslerini çalışıp okulu bitirmeleri rica ve temenni olunur...
Komünistlerin, Ülkücü gençliğinin şahsın da Türk devletine karşı yoğunlaştırdığı saldırılar 3 Kasım 1975'de, Gazi Eğitim Enstitüsü’nde ülkücü Alparslan GÜMÜŞ şehit edilmesiyle daha da şiddetlendi. Aynı gün birçok okulda, sistemli bir şekilde toplu saldırıya geçen komünistler, G.E E.de boykot yaparak çoğunluğu oluşturan Milliyetçi öğrencileri okula sokmamak istemişlerdir. Aynı azınlık grup, bir yandan da bildiri dağıtarak, okula alınmadıklarını yutturmaya çalışmıştır. Nihayet 3 Kasım sabahı, önceden hazırlanan ve pusuya yatan 30-40 kişilik ve bir kısmı okul öğrencisi olmayan komünist grup, okula gelmeye başlayan öğrencilere giriş kapısında bulundukları sırada otomatik silahlarla ateş açmışlardır. Bahçe duvarını kendileri ne siper yaparak öğrencileri tarayan komünistler hiç bir şeyden haberi olmayan Alparslan GÜMÜŞ‘ü beyninden vurmuşlardır. Bu ateş sonucunda öğrenci de çeşitli yerlerinden yaralanmıştır. Hemen Hacettepe Hastanesine kaldırılan GÜMÜŞ’E acil serviste beyin ameliyatı yapılmış, ancak ülkücü Alparslan GÜMÜŞ kurtarılamamıştır. Ülkücü öğrenci aynı akşam geç saatlerde Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Ülkücü Alparslan GÜMÜŞ’ÜN şahadeti bütün Ankara’da derin bir matem havası yaratmıştır. Ülküdaşları tarafından çok sevilen Alparslan için ertesi gün Ankara’da on binlerce kişinin katıldığı muhteşem bir tören yapılmış, törenden sonra cenazesi memleketi olan Bolvadin’e gönderilmiştir. Şehit Alparslan. Bolvadin’de binlerce kişinin katıldığı hazin bir törenle vatan toprağına tevdi edilmiştir.
Şehit Alparslan GÜMÜŞ Gazi Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümü 2. sınıf öğrencisi olarak eğitimi sürdürmekte idi.
Ruh'u şad, Toprağı Bol olsun..
Unutmak ihanettir...
ülkücüler bu ülkenin en çalışkan insanlarıdır lütfen böyle kuru iftiralar atmayın. okullarda güvenlik görevlilerine ve polislere hiç iş bırakmıyorlar (bu arada devletin parası boşa gidiyor ama). böyle on kişi bir kişiyi görünce hemen iş bitirirler. bu vatanın onlar varken sırtı* yere gelmez.
helal size arkadaşlar siz kulak asmayın kimseye sürü halinde devam eylemlere.
bu yaptiklarimi (bir sürü solcu arkadasim vardir zit görüs yani, aramizda asla bir ortam gerginligi yasanmamistir. Ama baska bir örnek: bulundugum sehirde pkkli sayisi azimsanmayacak sayidadir, bir sabah müzik yaptigim gece kulübünden cikip corbaciya gittik ve garson pkk li pic, iste muhabbete daldilar yok apo semdin sakik yok pkk askerleri söyle antrenmanli falan filan, en basta karismayacagim diyordum ama bizim bu seyfinin öyle sikilmis fareler gibi bir mali dinlemesi, solcuyum insancilim ayaklarina yatmasi ve cebinde türkiye cumhuriyetinin pasoportunu tasimasi beni cileden cikartti . Önce mala agzinin payini verip bizim seyfiyide tuttum kolundan ciktik mekandan, bana yolda hep oglum manyakmisin dükkanin sahibide kürt deyip durdu. )yapamayan insan söylemidir. ülkücüyüm falan diyemem ama türkiye cumhuriyetine ve mustafa kemal atatürke laf söyletmem! Emin abide( emin boztepe) ayni düsüncede oldugunu bildigim icin alayiniza gözü kapali dalarim. Dayak yersemde elinizi öperim. Velasil kelam her solcu olmasada gözlemlerime göre cogunluk tirsiktir agalar.
