190 boyunda, sarışın, yeşil gözlü, kaslı, baklavalı, kasık kılları sarımtrak ve penisi pembe başlı. gece 22:00'de gelip sabah 06:00'da son bi posta daha attıktan sonra teşekkür bile etmeden gidecek.
"ihtiyacın yok biliyorum, sen ata da binersin kılıç da kuşanırsın sana böyle puslu vadide bi şeycikler olmaz biliyorum fakat, ben buradayim emi, bilesin" mesajı vererek varlığı ile mutlu eden, yüzümdeki alaycı gülüşü kınamadan, "azcık uslu dur, küfür etme, seksli yazma ayıp" demeden, çok değil bi kuşak öncesinden kurtlar sofrasında çıkabilmiş kadınlardan olduğunu bildiğim, mesajlarıyla bana en az iki hayat deneyimi fark atabilen bir kadının desteğini almanın verdiği " goğru yoldasın lan" hissini yaşatan ve kendi ailesine tek kötü laf getirtme riskine dahi girmeyecek kadar anaç bir arkadaşın kendim hakkındaki düşüncesini ziyadesiyle yazmak istedim...
---
hakkında yazılanlar bir yana yazıştığımız ilk günden bu yana gayet düzgün bir üslupla konuştu, tabir yerindeyse kuyruk sallamadıkça kimseye bir şey diyecek rahatsızlık verecek yada sizin tabiri izle abazanlık yapacak biri değil, ki sözlükte fuck buddy arayanlar, evli olup başlık altında cilveleşenler oldukça en masumu sayılır, iyi-kötü, doğru-yanlış her şey bir yana en azından olduğu gibi..
---
duydunuz mu kekolar benim için güzel şeylr yazanlar da var. bu arada benim için güzel şeyler yazılmasına böyle dolaylı olarakda sebep olanların ben taa amına koyiim.
hakkımı da helal etmiyorum lan size, daha çok ayıplı başlık açacağım nefret edeceğiniz her boku da yapacağım sinir olun kudurun geberin amk.
sevilmez bu erkeler. sarılmaya kalksan olmaz. güzel duygusal öpücükler de olmaz. duygusal tek bir aşk ya da sevgi kırıntısı bile olamaz içinde. tuvalet köşelerinde, ucuz otellerde daha doğrusu yoklukta gider alınır bi dal çekilir bi fırt
sulukule şenliklerine annesinin sırtında gelmiş sulukuleli bir çocuğun yağmura rağmen çorapsız, pabuçsuz, kir içindeki ayaklarını gören oğlumun; "anne bu arkadaşım çorap giymemiş, apkabı da giymemiş?" deyip soran gözlerle bakmasıdır.
ne diyeceksin? oğlum sana bin kere anlattık ki şanslı bir çocuksun, kardeşin de öyle. herkes şanslı doğmuyor. çok istesek de herkes eşit herkes farklı desek de herkes böyle düşünmüyor.
anlayamaz ama. ancak bir dahakine gelirken küçülen apkabılarını yanında getirmeyi unutmamasını söyleyebilirsin. paylaşmanın güzel olduğunu anlatacaksın. bir apkabıyla sorun çözüldü sanacak. ben de öyle sanacağım o an, herkes de. sahte bir rahatlamayla dönüp evimize uyuyacağız sıcacık.