ağzından çıkan bir cümlede dahi kendini ele veren insan tipi. bu tür insanların düşüncelerini uzun uzun dinlemenizin lüzumu yoktur. zaten cahilliğin de olmazsa olmazı budur. en kolay anlaşılan vakka olduğundan insan çeşitleri içinde en sevdiğimdir. takdir ederim, ama fazla yanlarında durmam. mesala benim için en popüler cümle şudur; "evrim teorisi çok saçma, insanın maymundan geldiğini savunuyor". susarım, konuşmam bu cümleyi duyduktan sonra. en fazla "öyle bir şey yok" ya da "bi siktir git amına koyim" derim. az bile söylerim, bilirim. ama ne yapayım? evrimi harun yahya dan öğrenmiş adama ne anlatıcaksın?
edit: benim burada bahsettiğim, bir konu hakkında bilgisi olmayan insanlar değil, bir konu hakkında bilgisi olmadığı halde konuşan insanlardır. aksini savunmam benim de cahil olduğumu gösterir zaten.
hiç bir insan bir cümle ile hakkında hüküm verilecek kadar basit değildir, olmamalıdır. tek bir cümle ile insanlar hakkında hüküm vermek sadece insanları belirli değerlerle sınıflandırma çabasından başka bir şey değildir. ayrıca diğer insanlara bok atmak sizi daha değerli, daha kültürlü biri yapmaz.
yazık insandır. boş konuşandır. kendinin ve çevresinin farkında olmayandır. ve ne yazık ki yırtık don misali her an her yerde pörtleyebilecek yapıdadır. ulvi kişilik tarkan'ın da dediği gibi, uzak tutun beni uzak, uzak tutun bana uzak...
oturup şöyle düzgünce bir sohbet etmeden tek cümlesiyle birine hop diye cahil demek ne kadar doğru bilemiyorum ama, o an için kendini feci komik durumlara düşüren insanlar var evet.
doğuya acayip ilgi duyan bir arkadaşla hararetli hararetli töreyle ilgili bir şeyler tartışılıyordur. yanda konuşmaya katılmayan ama uzun süredir dinleyen bir insan konuşmaya aniden ''pardon'' diyerek katılır. acaba onun görüşü lehine mi yoksa benimki lehine mi bir şey söyleyecek diye heyecanla beklerken kişi dakikalardır kafasını kurcalayan o soruyu yöneltir:
-ya, doğudaki herkes kürt mü?
...
ikincisiyse, maalesef, eline geçen kitapları birer birer deviren ve çevresinde kitap kurdu olarak tanınan bir arkadaşın evinde geçer. yanlış hatırlamıyorsam fransa aranacaktır. üstünde ülkenin kodunun da bulunduğu numara da arkadaşın elindedir. ilk önce 0262* tuşladıktan sonra kağıttaki numarıyı girmeye başlayan arkadaş şokun sebep olduğu felç haliyle müdahale etmeden izlenir bir süre. doğal olarak düşmez, o da aynı vahim hatayı ısrarla tekrarlamaya devam eder. en sonunda ''ne yapıyorsun, niye 0262 giriyorsun!?'' diye sorulduğundaysa küçümseyen bir bakış eşliğinde o cevap gelir:
-gerizekalı, bir yeri aramadan önce 0262 girmiyor muyuz?
yaşadığı aşağılık psikolojisinin doğrultusunda ben bu konuda çok iyi bilirim, ben bu konuda senden daha iyiyim diye her konuda üste çıkmaya insandır ki tavsiyem çok susup az ama okkalı konuşmaktır.