bugüne kadar herhangi bir dezavantajı yoktu. hatta keyifliydi hem de epey keyifli. ama dedim ya bugüne kadar. bu seneki grip salgınına kadar. domuz gribi midir?, gergedan gribi midir?, orangutan gribi midir? bilmem. tek bildiğim ağzıma sıçtı.
kendi hırıltılarıma geceleri uykularımdan uyandım defalarca. öksürmekten kustum defalarca. en pik noktasında kendi kendime şunu dedim;
"oğlum modus sen işte böyle öleceksin, tek başına ve hasta olarak".
20 gün sürdü işkence.
ve evet tek başına yaşamanın en büyük dezavantajı hasta iken tek başına olmakmış. ben bu sene bunu tecrübe ettim. teşekkürler kodumunun evrimleşmiş grip virüsü.
heh onun dışında iyi ama. takılıyoruz ben ve kendim. arada tartışıyoruz ama olur o kadar ev içinde. hır gür çıkmıyor pek. bir de yatarken kendi kendime konuşurken ortam yükseliyor arada ama toparlıyoruz sıkıntı yok. şimdilik.
hafta sonu arkadaşlarla dışarı çıkarsın, sohbet muhabbet geç saatlere kadar içer eğlenirsin. gecenin sonunda eve gidip kendini yatağa atıp ertesi gün öğlene kadar uyuma hayali kurarsın.
gece biter, sen tek yaşadığın için o gece eve gidemeyen kim varsa takılır peşine sana gelir. çok içmiştir, kapıdan girer girmez sağa sola kusar. ağzından salyalar akarak koltukta sızar.
ertesi gün erkenden kalkar, senden kahvaltı bekler.
bir süre sonra kendi kendine konuşmaya başlıyorsun.
yemek düzenin yok.
canın sıkıldığında konuşacağın, derdini anlatacağın biri yok.
gece tüm ışıkları kapattığında içine oturan öküzü unutmamalı.
yalnızsın ve ışıkları kapatıyorsun tüm korkularınla uyumak için direniyorsun.
kesinlikle bir şeyleri paylaşamamak. olmuyor yahu bir müddet sonra, insan birini arıyor. müziğini, sohbetini, şarabını paylaşmayı istiyor insan. özgürlüğüme düşkün biri olarak, sırf paylaşabilmek, birlikte gülebilmek adına özgürlüğümün kısıtlanmasını tercih edermişim.
heee hatun mu temizliycek diyecek feminiklere lafım...
ulan eve hatun geleceği zaman temizliyor insan. o kadar da dana değiliz.
tekken o motivasyon olmuyo işte.
pandeminin ilk zamanları bir kaç ay evde tek kaldım. annem ve babam eve döndüklerinde evde olan her tıkırtı uzun bir süre garip geliyordu. özellikle uyuyorken.
veya bir işle tam konsantre uğraşırken aynı odada bulunduğumuzu fark etmek korkutuyordu.
hatta babam seni bir daha evde tek bırakmayalım bile demişti.
bir kaç ayda bile öyle bir alışıyorsunuz ki kendi sessizliğinize başka birini uzun bir süre kabul edemiyorsunuz.
benim için gece ya hırsız gelirse korkusu oluyor ama biriyle de yaşasam ben evde yokken de gelebilirdi ama korkuluk falan olduğu için gelmez bence. bir de hastayken zor olabilir. hasta olmamak lazım. yemeklerimi ablam önceden yapmıştı.