Sık sık yaptığımdır. Bir kere (eski)sevgilimle gittim, bin pişman etti. Amk sevgili koltuğu aldım. Adam gibi filmi izliyim diyorum, kız soldan soldan dürtüyor. Filmi siktiret kıza yumul diyorum, kezbanlaşıyor. insanı mala bağlatıyor. En güzeli tek başına olanı.
He arkadaş çevremle de giderim tabi.
Ama tek başıma izleyip de unutmadığım bir film var ki o da (bkz: django unchained)
Böyle filme tek gidilir.
Normalde normal bir durumdur ama bu ülkenin insanları normal değil. Çok sevdiğim ve yanımda gelecek kimseyi bulamadığım için "Alacakaranlık: Şafak Vakti" ne gitmiştim. insanlar tuhaf tuhaf bakmıştı ve malum sevişme sahnesi gelince arkamda oturan çocuk dizleriyle koltuğumu aşındırmıştı. Abaza sürüsü filme porno muamelesi çektiler.
En güzelidir.Sadece ben,büyük ekran,mısır,kola. Yan koltuklar boşsa hele süper. Geçen koskoca boş sıranın ortasını tuttum sapın biri geldi tam dibime oturdu. O kadar boş var sen gel yanıma otur. Tek eksi yanı budur yani.
Çoğuna göre sinemaya gitmemekten daha iyi olan durum. En son hangi filme gittim, takvim hangi tarihi gösteriyordu hiç bilmiyorum. Sarmıyor beni sözlük. Film dediğin evde yatarak izlenir.
Yalnızlıktır yada yaz gelmiştir ve herkes tatile gitmiştir. Depresyondayken iyi gelir. Bir de ketçaplı ruffles güzel gider. Tercihen komedi filmleri daha güzeldir.
insanlardan sıkılınca yapılan aktivitelerden biri.
zoraki buluşmaları sevmiyorum ben.
hep ne iyiyiz , süper arkadaşız, hadi selfie çekelim, yer bildirimi yapalım yapmacıklığı bana göre değil.
hoş zaten insan gerçekten eğleniyorsa bildirmeyi bile unutur ya.
neyse.
tekbaşına sinemaya gidiyorsanız şöyle ortalardan yer seçin bir de salon çok kalabalık olmasın ki filmi rahat rahat sindire sindire izleyin.
ben ruhuma göre film seçerim.
komedi, fantastik iyi gidiyor.
yüzünde bir gülücük oluyor ya da başka dünyalara birbaşına dalıp gidiyorsun.
bir de üstüne sinemadan çıkışta kendine bir kahve ısmarladın mı tamamdır.
hem ne gereği var çoklu yalnızlıklarla yaşamanın?
bizim toplumda sinema sadece sevgiliyle veya arkadaş grubuyla gidilecek bir yermis gibi algılandığı için insanların size tuhaf bakmalarına sebep olan , bu bakışlar görmezden gelindiğinde gayet sıradan bir durum.
Bazen yaparsınız ve olur. Neyse 18 yaşıma kadar hep yalnız bir insandım, yapardım öyle şeyler. Tek başıma lunaparka da gitmiştim hatta. Bazen görevlilerin gözüne batardı yalnızlığım, yalan söylerdim hep. Beni ekti, kavga ettik, kaybolmuş, gelirler şimdi temalı bir sürü hikayem vardı. Kendimi de inandırırdim. Aslında saçmalıkmış yaptığım, yalnızlığından ne utanıyorsun ki? Söyle yalnız geldiğini, onlar utansınlar senin yalnızlığından. Ki ben severdim yalnız olmayı. istediğim filmi seçer, istediğim makinaya biner, istediğim kitapçıda, kulağımda istediğim müzikle dolaşırdım kafama göre. Hala bazı bazı yalnızım ama nankörlük etmek istemem. Hayatıma güzel insanlar soktu zaman. Böylesine de minnettarım hani. Çoğunda gözüm yok.
Yanımda her komikli veya duygusal Sahnede onaylarcasına bakabileceğim ve birlikle gülüp ağlayabileceğim biri yoksa sinamaya gitmenin ne anlamı var sorarım size.